🐼 Linkedin Öğrenci Derece Ve Uzmanlık Nedir

Genel olarak Türkiye’de öğrenci kabul eden üniversiteler şu şartları talep ediyor: İlk ve ortaöğretimden sonra lise diplomasına denk kabul edilen ortaöğretim diploması ve lise notlarını gösteren transkript belgesi bulunmalıdır. Uluslararası geçerliliği olan GCE, ACT, SAT gibi sınavlardan yeterli puanı almış olmak 618Mediadijitalin gücüne inanan, konumsuzluk prensibiyle hareket eden süper dijital bir dijital pazarlama ajansıdır. Fiziksel ofislerimiz bulunsa da işimizi %100 online halletmeye, dijitalin gücünü en iyi şekilde kullanmaya ve en önemlisi yardım etmeye hazırız. SEO, dijital reklamcılık ve sosyal medya üzerine yoğunlaşarak bu GoogleSıralama Sinyalleri Rehberi – Bölüm 3: Kaliteli İçerik. Bundan önce anahtar kelime uygunluğu, anahtar kelime yoğunluğu ve gizli anlamsal indeksleme konularını ele alan bir bölüme yer vermiştir. İlgili bölümden sonra en önemli sayfa içi faktörlerden biri olan içerik konusundan bahsedilmesi gerektiğini düşündük. Linkedin profilleri Indeed gibi iş arama uygulamalarında da kullanılabilir. Kişilerin hayal ettikleri CV’yi yaratmaları için büyük bir fırsat tanıyan bu uygulama son derece yararlıdır. Linkedin nedir ve nasıl kullanılır size detaylı olarak anlatmaya çalıştık. Sosyal medya hesaplarınızı geliştirmek ve popüler listelere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugünkü Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, milyonlarca kişinin merakla beklediği 3600 ek gösterge düzenlemesinin Tezhazırlama ya başlayan öğrencilerin, makale okuma ve yazma oranı arttıkça, tez yazma aşamasında başarının da o derece artabilecektir. Tez/proje çalışmaları hem yazım kurallarına uygun olacak hem de anlam bütünlüğü içerisinde yazılmak zorunda olan tezler, öğrencinin literatüre özgün bir katkı yapabilmesini de Farklılıklaraaçık ailemize hoş geldiniz. İster zorlu görevler arayışında olan deneyimli mühendis isterseniz de Endress+Hauser bünyesinde ilk iş deneyimini kazanmayı uman bir öğrenci olun etki yaratmak için kendi yeteneklerinizi kullanabilirsiniz ve her gün yeni bir şeyler öğrenebilirsiniz. Başlangıç yapmanız için 1 Massachusetts Institute of Technology (MIT) Üniversitesi. Massachusetts Institute of Technology (MIT) Üniversitesi 2018 yılı için dünyanın en iyi üniversitesidir (Kaynak: QS World University Rankings 2018).Üniversite bu unvanını son yıllarda tutarlı olarak devam ettirmektedir. Bölüm olarak Mimarlık, Kimya, Bilgisayar, Ekonomi Ders verecek ve/veya araştırma yapacaksınız! Bu da, ücretsiz olan bir iş değil. Okulun size ücret ödemesi gerekecek. Yani iki rolünüz var: Öğrenci ve öğretmen. Öğrenci olarak okula ödeme yapıyorsunuz; ancak öğretmen olarak okuldan para alıyorsunuz. Ödeme yaptığınız kısmı, burslar ve feragat ile azaltmanız mümkün. ZwRGS. Haberler > Eksikleri Tamamlıyoruz Canavar Gibi Bir LinkedIn Profili Yaratmanız İçin 24 Mühim İpucu - 1226 - 1649 İş yaşamında yeni kariyer fırsatları, yurt dışına açılma olanakları, iyi ve sürdürülebilir ilişkiler kurma, marka tanıtımı, iş geliştirme, kişisel pazarlama, networking vb konularda dünyanın çabasını gösterdiğimiz halde; çoğu profesyonel, tüm bunları çok kolaylaştıran LinkedIn'i nasıl etkili kullanacağını bilemiyor. İşte size dört dörtlük bir profil için 24 iyi öneri 1. Olmazsa olmaz Profil bilgilerinizi daima güncel tutun. Pek çok insan LinkedIn profilini güncellemeyi unutur. İster iş hayatına yeni atılıyor, ister farklı iş fırsatları arıyor olun, profilinizde eski bilgilerin yer alması kabul edilemez. Şu 3 bilgi daima güncel olmalı Profesyonel unvanınız, konumunuz ve sektörünüz.Profesyonel unvanınızda becerilerinizi yazar, konuşmacı, eğitmen, danışman vb tanımlayan kelimeler de kullanabilirsiniz. Kim olduğunuz, ne iş yaptığınız profilinizde açıkça belli olsun. 2. Sadece profesyonel fotoğraflar kullanın. Profil fotoğrafı olan hesaplar, olmayanlara göre 11 kere daha fazla görüntüleniyor. Bu yüzden profil fotoğrafınızı flu bir siluetten ibaret fotoğrafınız 20 yıl öncesinden kalma olmamalı; Facebook, Twitter gibi sosyal medya hesaplarına aitmiş gibi de durmamalı. Kedinizle yanak yanağa ya da snowboard'la havadayken çekilmiş fotoğraflar kullanmayın...LinkedIn profesyoneller için. Siz de profesyonel olun. 3. Arka plan fotoğrafınızda karakterinizi ya da markanızı yansıtan görseller kullanın. İlla bir noktada kişilik ve renk katmak istiyorsanız arka planınızda bunu yapabilirsiniz. 1400x425 çözünürlükte ve doğru formatta görseller kullanmaya çalışın. 4. Sağlam bir özgeçmiş özeti yazın. Bu kısım kendinizi potansiyel bağlantılarınıza 'sattığınız' bölüm. Bu alanı doldururken, kendimizden birinci tekil şahıs olarak mı, üçüncü tekil şahıs olarak mı bahsetmemiz gerektiği sıkça tartışılır. Açıkçası pek bir farkı yok; sadece seçiminize sadık kalın. 'Ben' diye başlayıp, 'yapmıştır' diye devam etmeyin. Bir de bu kısımda egonuzu kontrol edin ve anlamsız tabirlerden kaçının... 5. İmla hatası yapmayın. Zayıf dil bilgisi, yazım hataları, anlatım bozuklukları... Kesinlikle kabul edilemez; her türlü yazım hatasından kaçının. 6. Kullandığınız anahtar kelimeler mantıklı olsun; bilinçli seçimler yapın. Kelimeler tahmin edemeyeceğiniz derecede önemli. Profilinizde yer alan anahtar kelimeler, görünmez olmakla bulunur olmak arasındaki farkı ortaya nedenle, arama sonuçlarında görünmek istediğiniz anahtar kelimeleri iyi saptayın; ve bu kelimeleri başlıktaki unvanınızda, özette ve profilinizde de kullanın. 7. LinkedIn'de iletişim bilgileri altında, kişisel web sitesi ya da blog adresi verme opsiyonu bulunuyor. Ancak bu alana web sitesi adresi yazıldığında, sadece 'Kişisel Web Sitesi' ya da 'Şirket Web Sitesi' şeklinde gözüküyor. Bunlara tıklayınca nereye gideceğimizden emin olmadığımızdan pek tıklamıyoruz. Halbuki markanızın ya da şirketinizin adını sergilemeniz için bu alan bir fırsat için, Web Siteleri alanını doldururken, 'Diğer' seçeneğini tıklayın ve önce markanızın/firmanızın adını, sonra adresini girin. Böylece marka adınız her zaman görünür olacaktır. 8. URL’nizi de kişiselleştirin. LinkedIn hesabınızı oluşturduğunuzda otomatik olarak, marka ya da firmanızla alakası olmayan, anlamsız sayılardan, harflerden, ters slash işaretlerinden oluşan karmaşık bir internet adresi veriliyor. Bunu düzeltmek için 'Genel Profil'de 'Kişiselleştirilmiş URL’nizi oluşturun' butonuna tıklamanız yeterli. 9. Medya araçlarını aktif kullanın. Görsel medyanın ne kadar büyüyen bir ortam olduğu profilinize fotoğraf, video, sunum ya da makaleler ekleyerek görsel medyanın her türünü aktif olarak kullanın. 10. Profilinize havalı/parlak yeni bölümler ekleyin. LinkedIn daha çekici görünmesi için farklı bölümler ekleyerek profilinizi kişiselleştirmenize izin veriyor. Paylaşımlar, gönüllü deneyimler, yabancı diller, onur ve ödüller, patentler, önemsediğiniz amaçlar gibi bölümler ekleyerek profilinizi bunlar, yeni bağlantılar kurmanız için birer fırsat. 11. İnsanlar size pek çok yetenek için onay verecektir; sahip olmadıklarınız için bile. Ama duş başlıkları, yangın alarm sistemleri ya da gazlı içecekler evet, LinkedIn'e göre bunların hepsi uzmanlık alanı konularında onaylanmış olmanız, bunu diğer kullanıcılara göstermeniz gerektiği anlamına gelmez; duş başlıkları kariyerinizde önemli bir rol oynamıyorsa alakasız yetenek ve onayları kaldırma fırsatını veriyor. Yetenekleriniz hakkında 'yalan' söylemekten kaçının. 12. LinkedIn'de yapılan en büyük hatalardan biri, tanışmak istediğiniz insanlarla bağlantı kurmamak. Halbuki 'networking' denen yapının amacı tam da bu; yeni insanlarla tanışmak. LinkedIn'de ağ kurmanın pek çok faydası var. Nüfuzlu kişiler sizi görebiliyor. Daha çok tasdik alıyorsunuz. Daha fazla insan yeteneklerinizi görüyor, paylaşımlarınızı beğeniyor ve web sitenizi ziyaret ediyor. Yani LinkedIn'i biraz da Twitter gibi kullanmayı deneyin. 13. Sıkıcı ve kişiliksiz "Sizi LinkedIn'deki profesyonel ağıma eklemek istiyorum" otomatik mesajını kullanmayın. Birine göndereceğiniz bağlantı davetini kişiselleştirin. Nerede tanıştığınızı, bir grupta, mail üzerinden ya da telefonla, hangi konuda görüştüğünüzü belirtin. Bu yaklaşım davetinizin kabul edilme olasılığını arttıracaktır. 14. Her zaman ulaşmak istediğiniz kitleyi düşünün. Mevcut bağlantılarınız, bildirimler sayesinde yeni paylaşımlarınızı görürken, potansiyel bağlantılar da arama çubuğunu kullanarak bunları içerikler paylaşarak uzmanlığınızı ve ilgi alanlarınızı vurgulayın. Paylaşımlarınızın LinkedIn'deki 400 milyon profesyonel kullanıcı için uygun olduğundan emin olmanız kaydıyla... 15. İnsanlarla bağlantı kurmanın bir yolu da LinkedIn gruplarına katılmak. İster büyük bir yayın organının grubu, ister belli uzmanlık alanındaki insanların oluşturduğu bir grup olsun, içlerinden seçim yapabileceğiniz milyonlarca grup var. O yüzden kendinize uygun grubu araştırmaya başlayın ve tartışmalara katılın; değişik tartışmalar başlatın. Ürününüzü satmak ya da kendi tanıtımınızı yapmaya çalışmayın, uzmanlığınızı satın. 16. Hiçbiri bana yetmedi diyorsanız üyeliğinizi Premium'a da taşıyabilirsiniz. LinkedIn'in arama ve gelişmiş arama özellikleri hayli iyi; yine de her zaman Premium üyeliğe yükselmek de bir seçenek. 17. Birinin profilini incelediğinizde LinkedIn adınız ve unvanınızı o kişiye bildirir. Sevimsiz gözükse de, aslında LinkedIn bunu bu şekilde öneriyor. Yine de bazen, bağlantı kurmadan önce birazcık gizlice takip etmek ve bilgi toplamak isteyebilirsiniz. Bu durumda gizlilik ayarlarınızdan, kişiye haber gitmemesi seçeneğini kullanabilirsiniz. Sadece çalıştığınız şirket ya da sektör bilgisinin gitmesini sağlayabileceğiniz gibi, tamamen anonim de olabilirsiniz. 18. "Nerde tanıştık" diye düşünmemek için notlar kısmını kullanın. Bağlantı ağınızı binlerce kişiye ulaştırdığınızda, herkesi tek tek hatırlamak ya da bir kaç önemli kişiyle bağlantı halinde kalmak tabii kolay olmuyor. Ama bağlantılar bölümünde biriyle ne zaman tanıştığınızı görebilmenin yanı sıra, o kişi hakkında notlar da yazabiliyorsunuz. Tabii ki bu notları sadece siz görebiliyorsunuz. 19. Birisi davetinizi kabul ettiğinde hemen sattıklarınız hakkında kulis yapmaya başlamayın. Bu tutum ilişkilerin katilidir! Ağırdan alın; gönderilerine yorum yapın, beğenin, paylaşın. Bir şey satmaya çalışmadan önce ilişki kurun ve güven bağlantılarınız işe giriş yıl dönümlerini kutladıklarında ya da yeni bir işe girdiklerinde size haber vererek, onlarla temas halinde kalmayı da kolaylaştırdı. Bu bildirimleri beğenip yorum yapabilmeniz de tabi ki mümkün. 20. Durum güncellemelerini kullanın, ama abartmadan. Durum güncellemeleri, güncel işlerinizin altını çizmek, okuduğunuz bir makale ya da kitabı paylaşmak, bir konferans ya da davete katılımınızı göstermek, ya da bir aforizma ile ilham vermek için iyi bir olun fakat baymayın! Her gün en az bir, en fazla üç ya da dört, faydalı ve alakalı paylaşımda bulunun. 21. Asla bir başkasının gönderisinin altında ya da eski bir çalışanla ilgili olumsuz yorumlar paylaşmayın. Bunun yerine daha yapıcı bir şekilde düşüncelerinizi ifade etmeye çalışın. Eğer beceremiyorsanız, böyle yorumları silin ve başka bir şeye odaklanın. Unutmayın, 'ne söylersen 'o'sun'. 22. Tavsiye isteyin. Fakat tüm bağlantılarınızdan gelişigüzel tavsiye istemek yerine, birkaç kilit isim seçin. Detayları mesaj yoluyla paylaşın. Eğer öne çıkmasını istediğiniz özellikleriniz varsa tavsiyesinde bunu belirtmesini isteyin. Utanmayın, bir yol ise, daha önceden beraber çalıştığınız birine çok iyi bir tavsiye vermek. Böylelikle bu iyiliğinizi karşılıksız bırakmak istemeyecek ve size tavsiye verme ihtimali artacaktır. 23. LinkedIn bağlantılarınızı dışarı aktarmayı unutmayın! O kadar zaman uğraşıp didinip müthiş bir ağ yarattınız. İletişim bilgilerini kaybetmek istemezsiniz!Bunun için, 'bağlantılar' sekmesine gelin; 'bağlantıları dışa aktar' butonuna basarak tüm bilgileri .cvs dosyası olarak kaydedin. Böylelikle tüm bağlantılarınızın adı soyadı, e-mail adresleri, unvanları ve çalıştıkları şirketlerin olduğu portföyünüz güvende olur. 24. Onedio Business'ı LinkedIn'den takip edin 😎 Onedio Business Sosyal Ağlar temalı yazı dizisinin bu haftaki bölümünde Linkedin var. Bu makalede “Linkedin Tarihi” başta olmak üzere “Linkedin Nedir?”, “Linkedin Niye Önemlidir?”, “Linkedin Nasıl Kullanılır?”, “Linkedin’in Özellikleri Nelerdir?” ve “Linkedin İstatistikleri” gibi konulara değineceğiz. Branding Türkiye’nin ilgiyle takip edilen yazı dizilerinden biri olan “Sosyal Ağlar” devam ediyor. Bilindiği üzere her bölümde bir sosyal ağı değerlendiriyoruz. Bu bölümde ise Linkedin’e dair detayları aktaracağız. ∴ Tüm dünyada oldukça büyük bir stres kaynağı olan işsizlik her geçen gün artmaktadır. Eskiye nazaran eğitimli ve üniversite mezunu olan insan sayısı bir hayli fazla. Ancak bu durum insanlarda iş bulamama veya kariyer yapamama korkusunu gidermiyor. Günümüzde dahi herkesin başlıca problemi ve korkusu işsizlik. İnternetin Web evresine gelmesiyle ortaya çıkan ve bugün herkesin hayatının tam merkezinde olan sosyal medya yalnızca eğlenme veya haber alma maksatlı kullanılmıyor. Sosyal ağlar kendi arasında kategorize edilmiş durumda. “Linkedin” de kariyer odaklı bir sosyal ağ olarak karşımıza çıkmaktadır. Peki, Linkedin nedir? Nasıl ve ne zaman ortaya çıktı? Linkedin, etkin bir şekilde nasıl kullanılır? Linkedin kullanmanın avantajları nelerdir? Eğer siz de bu ve benzeri soruların yanıtlarını merak ediyorsanız “A’dan Z’ye Linkedin” temalı bu makaleyi okumayı sürdürün. İşte başlıyoruz! İnternet dünyasının vazgeçilmezi olan sosyal ağlar, özellikle Y ve Z Kuşağı tarafından kesintisiz bir şekilde ve hayatın her alanında kullanılıyor. Bu jenerasyonlardaki kişiler genç olarak tabir edilen yaş aralığındalar. Dolayısıyla eğitim ve iş anlamında bir kariyer telaşı içerisindeler. Bu yüzden de kendilerini en etkili şekilde ifade etmeleri ve network edinmeleri gerekiyor. Peki ama nasıl? Burada devreye Linkedin giriyor. Artık dijital ortamda CV hazırlamak kadar bu CV’yi kariyerinde zirve yapmış insanlara ulaştırmak da çok kolay. İşte, Linkedin, tam da böyle bir mecra. Kişilere CV oluşturma ve bunu sergileme imkanı verdiği gibi bu cv’yi binlerce kişiyle paylaşma imkanı da sunuyor. Özetlemek gerekirse Linkedin, sosyal ağ anlayışına yeni bir bakış açısı kazandırmıştır. Linkedin Tarihçesi Aralık 2002de ABD’de kurulan Linkedin’in web sayfası 5 Mayıs 2003te kullanıma açılmıştır. 2006 yılında 20 milyon kez görüntülenen Linkedin, Haziran 2013’te ise 200 farklı ülkeden 200 milyonun üzerinde kayıtlı kullanıcıya ulaşmıştır. Linkedin, aralarında Türkçe’nin de bulunduğu 20 dilde hizmet vermektedir. En kısa tanımıyla Linkedin; 2003 yılında iş hayatındaki profesyoneller veya iş hayatına atılmaya hazırlanan kişiler için tasarlanmış bir sosyal ağdır. 2016 yılında Microsoft tarafından 26 milyar dolar bedel ile satın alınmış olan Linkedin, bugün de iş arayanlarla işverenleri buluşturan en etkin platformdur. Linkedin’de “bağlantı kurma” kültürü hakimdir. Linkedin bunu yaparken yani insanların birbiriyle bağlantıya geçmesini sağlarken; sınıf farkı gözetmeksizin her kesimden, her yaştan, her sektörden kullanıcının birbirleriyle etkileşim kurmasına olanak veriyor. Yani bu sitede, öğrenciler ya da iyi bir kariyere sahip iş insanları ayrı ayrı değerlendirilmiyor. Öte yandan burada sadece iş insanları paylaşım yapsın, öğrenciler okusun diye bir mantalite yok. Linkedin’i en cazip kılan özelliklerinden biri de bu olabilir. İş arayan ve belki hiç deneyimi olmayan bir kişi ile adını milyonlara duyurmuş bir uzman, işinin ehli bir akademisyen, bir şirket sahibi, bir departman yöneticisi, üst düzey bir yönetici, kamu yöneticisi, rektör, CEO bağlantı kurabiliyor. Ayrıca birbirlerinin aktivitelerini de görebiliyorlar. Özetle; iş bulmak, iş vermek veya iş hayatındaki önemli gelişmeleri takip etmek için kullanılan Linkedin, dünyanın en geniş profesyonel iş ağıdır. Diğer sosyal ağlardan farklı olarak Linkedin’de üye profili, aslında kısa ve özet hâlinde bir CV’den ibarettir. Linkedin Nasıl Kullanılır? Tüm sosyal ağlarda olduğu gibi Linkedin’de de bir e-posta adresinizin olması kayıt için zorunlu. Linkedin’e e-posta adresi haricinde ad, soyad, şifre gibi temel bilgileri de girmeniz gerekiyor. Kısacası Linkedin’e kayıt olmak oldukça basit. Önemli olan, kayıt olduktan sonra kendiniz için oluşturacağınız profildir. Profiliniz sizi en iyi şekilde yansıtmalı. İlgi odaklarınızı belirlemeli ve ulaşmak istediğiniz kişilerin dikkatini çekecek kadar etkili olmalısınız. Ama aynı zamanda da bilgi karmaşasına neden olmayacak şekilde sade hazırlanmış bir CV oluşturmanızda yarar var. Sitede, öğrenim bilgileriniz ve iş deneyiminiz hakkında bilgi verebileceğiniz bir kısım yer almakta. En güzeli de, Linkedin’e sadece iş deneyiminizi değil yeteneklerinizi de ekleyebiliyorsunuz. Kısacası işiniz ile ilgili ya da kendinizi geliştirmek için yaptığınız aktiviteler gibi yeteneklerinizi de Linkedin bağlantılarınızla paylaşabilirsiniz. Bu arada Linkedin’de yetenekleriniz ne kadar çok kişi tarafından onaylanırsa aramalarda o kadar öne çıkarsınız. Bu dipnotu da verdikten sonra Linkedin’in ücretli versiyonunun da olduğunu belirtelim. ∴ Linkedin Premium ile daha fazla bağlantı ekleyebilir, bağlantıda olmadığınız kişilere mesaj gönderebilir veya profilinizi inceleyen kişileri görebililirsiniz. Ancak ücretsiz versiyonda da birçok özellikten yararlanabiliyorsunuz. O yüzden başlangıçta Premium kullanmak yerine ücretsiz versiyonu deneyimlemenizi tavsiye eederiz. İstatistiklerle Linkedin En az “Linkedin Nedir?” sorusu kadar önem arz eden “Linkedin İstatistikleri” için ayrı bir başlık açtık. Mesleki ilişkilerini arttırmak isteyen veya kariyerini geliştirmek isteyen kişiler için vazgeçilmez bir mecra olan Linkedin hakkında bazı istatistikler, neden Linkedin’de olmalıyız? sorusunu yanıtlar nitelikte. Öyleyse “Ben de orada olmalıyım.” fikrini doğuracak bu istatistiklere hızlıca göz atalım. İşte Linkedin istatistikleri 500 milyondan fazla kişi Linkedin kullanmaktadır. ABD, kullanım sayısı bakımından en fazla kullanıcıya sahip ülke olarak birinci sıradayken onu Hindistan, Brezilya, İngiltere ve Kanada takip etmektedir. Şirketlerin %57’sinde Linkedin şirket sayfası bulunmaktadır. Y Kuşağı’na dâhil olan 87 milyon kişi Linkedin kullanmaktadır. 2017 yılında yapılan bir araştırmaya göre 122 milyon kişi Linkedin profili sayesinde bir mülakata gitmiştir. Aynı araştırmaya göre 35,5 milyon kişi Linkedin’de bağlantılı durumda olduğu bir işveren tarafından işe alınmıştır. Linkedin’deki web trafiğinin %57’si mobil cihazlar tarafından sağlanmaktadır. Ortalama bir kullanıcı her ay 17 dakikasını bu sitede geçirmektedir. Lİnkedin’de 3 milyon aktif iş ilanı bulunmaktadır. Linkedin kullanıcılarının %28’i, site içinde 0-300 arasında bağlantıya sahiptir. %27’si ise 500-999 arasında bağlantıya sahipken yalnızca %1’inde 10K’dan fazla bağlantı vardır. ABD’de 150 milyona yakın kişi Linkedin kullanmaktadır. Linkedin kullanıcılarının %40’ı her gün bu platformu kullanmaktadır. 40 milyon öğrenci ve yeni mezun Linkedin kullanmaktadır. Saniyede 2 kişi Linkedin’e katılmaktadır. Türkiye, üye sayısındaki büyüme hızı açısından dünyada 17. sırada yer almaktadır. İnternet kullanan erkeklerin %28’i Linkedin kullanırken kadınların%27’si Linkedin kullanmaktadır. Milyonerlerin %4’ü Linkedin kullanmaktadır. Linkedin’de 5,5 milyon muhasebeci bulunmaktadır. Linkedin’de bir CEO’nun ortalama 930 bağlantısı vardır. Linkedin İstatistikleri ile ilgili en güncel bilgiyi buradan edinebilirsiniz. Linkedin’in Avantajları Nelerdir? Her sosyal ağın kendine has bir dili, kültürü ve kullanım amacı muhakkak ki vardır. Eğlence, bilgi, haber, sosyallik gibi amaçların yanında “iş” odaklı sosyal ağ kullanımı da söz konusudur. Linkedin de “iş” odaklı sosyal ağlar kategorisindedir. Dolayısıyla bu ağın kendine has bir takım avantajları bulunmaktadır. İşte, Linkedin kullanmanın avantajları En başta çok basit düşünecek olursak Linkedin sizin iş networkü içerisinde aktif olmanızı sağlayacaktır. Yani bir iş görüşmesine gidip oturmaktan ziyade çalışsanız da çalışmasanız da Linkedin sayesinde iş hayatının dinamiklerini yakından takip etme fırsatınız vardır. CV’nizi gönderebilmeniz için illa kurumların iş ilanı vermesini beklemenize gerek yok. Linkedin profiliniz aynı zamanda CV’nizdir. Bu yüzden siz ekstra bir çaba göstermeseniz bile işverenler ya da ilgililer Linkedin’de bulunan CV’nizi her daim görebilirler. Bu da sizin dikkat çekme ve iş bulma olasılığınızı bir hayli arttıracaktır. Güçlü referanslar edinebilirsiniz. Bunun için yapmanız gereken tek şey ise bağlantı kurmak. Yani Linkedin’de aktif olmak. Bağlantı kurduğunuz güçlü isimlerin dikkatini, yaptığınız işlerle veya yeteneklerinizle çekebilirsiniz. Ayrıca onlardan size referans olup, sizi desteklemelerini isteyebilirsiniz. Yaptığınız işleri, resim, not ve video olarak veya link vererek paylaşabilirsiniz. Zira bağlantılarınıza; deneyimlerinizi, kapasitenizi ve yeteneklerinizi göstermenin en iyi yolu yaptığınız işleri onlarla paylaşmaktır. Linkedin gruplarına katılarak, aynı ilgi alanına sahip olduğunuz, o alanda kariyer yapmış kişilerle bir araya gelebilirsiniz. Böylelikle ilgi duyduğunuz alanlarda bir şeyler başarmış insanları tanıyabilir ve tecrübelerinden yararlanabilirsiniz. Linkedin sayesinde network kurup, çevrenizi genişletebilirsiniz. Sadece kendi bağlantılarınızı değil, bağlantılı olduğunuz kişilerin bağlantılarını da görüp onlarla da bağlantı kurabilirsiniz. Güçlü bağlantılar edinmek profilinizin etkileşimini arttıracak ve fark edilmenize yardımcı olacaktır. İş veya staj arıyorsanız bağlantılarınız arasında size fırsat verebilecek kişiler bulabilirsiniz. Ya da bağlantılı olduğunuz kişiler sizin iş arama ilanınızı kendi profillerinde paylaşarak çevrelerine sizi yayabilir. Böylece hayal edemeyeceğiniz kadar kişiye ulaşabilirsiniz. Bu da sizin iş bulma olasılığınızı artırır. Linkedin Nasıl Etkin Kullanılır? Linkedin Nedir? temalı bir makalede bir diğer önemli başlık da Linkedin’in etkin kullanımına yönelik detayların yer aldığı başlıktır. İş hayatında yer alan herkes arasında, mutlaka bir rekabet vardır. Bunun farkında olan kişiler Linkedin’i daha etkin kullanmaktadırlar. Linkedin’de fark edilmek, rakiplerinize göre avantajlı olmanızı sağlar. Burada, fark edilebilmenin de bazı tüyoları olduğunu belirtmek gerekir. Linkedin’de Fark Edilme Yolları Linkedin profilinizi sıklıkla güncellemelisiniz. Lİnkedin profilinizde kullandığınız fotoğrafınız özenli, resmî ve güncel olmalı. İş hayatında öz bakımın önemli olduğunu aklınızda tutarak yüksek çözünürlüklü ve profesyonel bir görsel eklemenizi tavsiye ederiz. Eskiden kalma bir fotoğraf ya da iş ortamına uymayan tarzda çekilmiş bir kare insanlar üzerinde olumlu bir etki bırakmayabilir. Linkedin başlığınız ile imajınızı güncel tutmalı, kullandığınız başlığı anahtar kelimeler ile güçlendirmelisiniz. Böylelikle bir kişi o anahtar kelimeyi arattığında, sizin profiliniz ile karşılaşacaktır. “Beceriler” kısmına eklediğiniz anahtar kelimeler ile Linkedin aramalarında daha çok görünürsünüz. Profil istatistiklerinizi ya da paylaşım istatistiklerinizi sık sık kontrol edip neleri daha iyi yapmanız gerektiğini görebilirsiniz. Böylelikle paylaştığınız gönderilerden hangisinin en fazla dikkat çektiğini görüp bunu avantaja çevirebilirsiniz. Güncel gelişmeleri takip etmelisiniz. Derin ve geniş bir bğalantı ağı inşa etmelisiniz. Kurduğunuz her bağlantı bir yerde popülerliğinize katkı sağlar. O yüzden bağlantı eklerken belli bir disiplin edinmenizde yarar var. İnsanlara neden sizinle bağlantı kurmalarını anlatmalı ve profilinizin gücü ile onları buna ikna etmelisiniz. Gruplara katılmalı ve aynı grupta aynı ilgi alanına sahip olan kişilerle bağlantı kurmalısınız. Sürekli görünür, kayda değer aktiviteler içinde ve aktif olmalısınız. Bağlantılarınızın dikkatini çekecek aktivitelerde ve paylaşımlarda bulunmalısınız. Bildirimlerinizi kontrol etmeli, bağlantılarınızla ilişki kurarken nazik ve bilgili olmalısınız. Linkedin’den Dikkat Çekici Detaylar Dünyanın en gözde profesyonel ağı olan Linkedin hızla büyümektedir. 500 milyon kullanıcıyı aşan Linkedin, 200 farklı ülkeden üyeye sahip. Peki bu mecranın “iş” odaklı istatistiklerine baktığımızda bizi neler bekliyor? İşte Linkedin’in dikkat çekici iş istatistikleri Linkedin, platformunda 9 milyondan fazla şirket bilgisi ve 10 milyondan fazla aktif iş ilanı bulundurmasının yanı sıra, bünyesinde her ay fazla makale yayımlıyor. Linkedin, 500 milyon kullanıcıya ulaştığını bildirdiğinde en çok hangi ülkeden, hangi şehirden, hangi yaş aralığından üyelere sahip olduğuna dair bilgileri de paylaştı. Bu bilgilere göre, en fazla bağlantıya sahip ülkeler arasında kişi başına yaklaşık 211 bağlantı ile Birleşik Arap Emirlikleri ilk sırada Hollanda, yaklaşık olarak 188 bağlantı sayısı ile ikinci, Singapur ise ortalama 152 bağlantı sayısı ile üçüncü sırada yer alıyor. Linkedin’de en bağlantılı şehirler arasında ise; ortalama 307 bağlantı sayısı ile Londra, ortalama 288 bağlantı sayısı ile Amsterdam ve ortalama 241 bağlantıya sahip San Francisco ilk üçte yer alıyor. Linkedin’in verilerine göre en bağlantılı mesleklerde, şaşırılmayacağı üzere ilk sırada İnsan Kaynakları yer alıyor. Bunu, ikinci sırada Ürün Yöneticiliği ve üçüncü sırada İş Geliştirme takip ediyor. Linkedin’de “+Kültürü” Profesyonel bir sosyal ağ olan Linkedin, profesyonel kişiler tarafından sık sık kullanıldığı için onların bu platform içindeki faaliyetleri yaygınlaşarak günümüzde bir kültür hâlini almıştır. Paylaşımların altına yapılan “+” yorumu belki öteden beri kullanılmaktaydı. Fakat bunu kavramsallaştırarak “+ Kültürü” terimini ortaya atan Stratejik Marka Yönetimi kitabının yazarı ve Dijital Markalaşma Uzmanı Mürsel Ferhat Sağlam olmuştur. Peki, kavramsallaştırılarak terim hâline getirilen ve sıklıkla kullanılan “+ Kültürü” nedir ve neden kullanılır? Bunu biraz açıklamak gerekiyor. ∴ Mürsel Ferhat Sağlam’ın takipçileri ve bağlantıda olduğu kişiler, Mürsel Bey’in Linkedin’deki paylaşımlarının altına, kendi bağlantılarının görmesini sağlamak ve bir nevi tavsiye niteliği taşıması amacıyla yorum olarak “+”yazıyorlar. Böylelikle “+” yazan kişinin bağlantıları, bağlantılı olmasa bile o paylaşımı görüp, inceleyebiliyor ve sonunda ilgili kişiler, dikkat çekilen o kişiyle bağlantı kurmak isteyebiliyor. Fakat burada ilginç bir nokta var. Gözlemlediğim kadarıyla bu profesyonel kitle, bunu sadece Linkedin’de değil, eğer Mürsel Ferhat Sağlam ile diğer sosyal ağlarda bağlantılı ise aynı davranışı o sosyal ağlarda da örneğin, Twitter sergiliyor. Linkedin’de alışık olunan bu durum, diğer sosyal ağların kültüründe olmasa bile, Linkedin’de Mürsel Ferhat Sağlam’ın “+ Kültürü” diye kavramsallaştırdığı bu davranışı uyguluyor. Ayrıca bu durum kültürün farklı lokasyon dijital ağ dâhilinde sürdürülmesi özelliğini taşıması açısından önem arz etmektedir. A’dan Z’ye Linkedin’i Anlattık Linkedin Nedir? Linkedin Nasıl Kullanılır? Niye Önemlidir? başlığıyla yayınladığımız bu makalede yalnızca “Linkedin Nedir?” konusuna değinmekle kalmadık. Zira Linkedin’i A’dan Z’ye tüm detaylarıyla anlattık. Dolayısıyla bu makalede “Linkedin Nedir”den fazlasını bulmuş olmalısınız. Her ne kadar Linkedin’i sizlere birçok başlık altında incelemeye ve aktarmaya çalışsak da dijital dünya dinamik bir yapıya sahip dolayısıyla da her an her şey değişiyor ve güncelleniyor. Bunun için Branding Türkiye’yi düzenli takip etmenizi tavsiye ederiz. Bu arada Branding Türkiye’yi Linkedin’de takip ederek profesyonel topluluğumuzun bir parçası olabilirsiniz. Ayrıca profesyonel ve ücretsiz Telegram kanalımıza buradan katılarak tüm güncel gelişmeleri anında öğrenebilirsiniz. Bülten Aboneliğinizi AktifleştirinGüncel makaleler, sektörel haberler ve ücretsiz etkinlikler için mail listemize abone olun. Abone olduğunuz için teşekkür şeyler yanlış spam yapmayacağız. Skip to content+90 212 544 24 15Hemen Arainfo DANIŞMANLIKYENİBLOGBAŞVURU SÜRECİYüksek Lisans Derece TürleriYüksek Lisans Derece TürleriKonuya / Alana Göre Yüksek Lisans Derecesi TürleriSosyal Bilimler Yüksek Lisansı MAFen Bilimleri Yüksek Lisansı MS, MScAraştırma Yüksek Lisansı Masterı MResAraştırma Yoluyla Yüksek Lisans MPhilYarı Zamanlı Master Derecesi MstUzmanlaşmış Alana Özgü ve Profesyonel Yüksek Lisans Dereceleriİşletme Yüksek Lisansı MBAKütüphanecilik Yüksek Lisansı MLS, MLIS, MSLSKamu Yönetimi Yüksek Lisansı MPAHalk Sağlığı Yüksek Lisansı MPHSosyal Hizmetler Yüksek Lisansı MSWHukuk Yüksek Lisansı LLWLiberal Çalışmalarda Beşeri Bilimler, Doğal Bilimler, Güzel Sanatlar Sosyal Bilimler Masterı MA, MALS, MLA / ALM, MLSGüzel Sanatlar Yüksek Lisansı MFAMüzik Yüksek Lisansı MM/MMusEğitim Yüksek Lisansı MEd, MSEd, MIT, MAEd, MATMühendislik Yüksek Lisansı MEngMimarlık Yüksek Lisansı MArchYüksek Lisans Derecesi İçin Gerekli ŞartlarLisansüstü Master Dereceleri MA, Msc, MLA, MSWİşletme veya Yönetim Yüksek Lisans Dereceleri MBA, Msc, MIM, MSM, MA, MEMYönetici İdari Yüksek Lisans Derecesi EMBA, EMS Lisansüstü Araştırma Master Dereceleri Araştırma Yoluyla MasterBirleşik Yüksek Lisans Derecesi Meng, Mmath, Msci, Vb.Hilal Turhan2020-06-16T121912+0300Paylaş İlişkili Yazılar Page load link Go to Top Kanada Üniversiteri Kanada üniversiteleri güçlü eğitim sistemi ve yüksek standartları ile yabancı öğrenciler tarafından sıklıkla tercih edilen üniversiteler arasında yer alır. Amerika’nın kuzeyinde bulunan Kanada; her zaman merak edilen, ilgiyle araştırılan heyecan verici nitelikte bir ülkedir. Bizler de, Türkiye’den Kanada’ya üniversite okumak için gitmek isteyen öğrencilerin; Kanada okulları hakkında yeterli bilgiye sahip olmaları ve doğru planlamalarda bulunmaları adına bu yazıyı hazırladık. Kanada üniversiteleri, yurt dışı öğrencilerinin başvurularında; yüksek başarılı, lise eğitimi sürecinde iyi notlar edinmiş öğrencileri kabul eder. Üniversiteler, müfredatı gereği programlarını geniş bir skalada tutar. Hemen hemen her ilgi alanına hitap eden lisans programları ile Kanada, üniversite eğitimi konusunda yabancı öğrencilerin de gözdesi haline üniversitelerinin yabancı öğrenciler için en güzel yanı; Türkiye’de ön lisans eğitimini tamamlamış öğrencilerin, Kanada’ya gelerek lisans tamamlama şeklinde başvuru yapması sonucu eğitimlerini burada tamamlayabilme hakkına sahip olmalarıdır. Yurt dışı üniversite eğitimi seçenekleri arasında Kanada, dünyanın en güvenilir 3. ülkesi olduğu için ebeveynler açısından da ideal ülkeler kategorisine girer. Kanada Eğitim Sistemi Kanada eğitim sistemi, tüm dünya tarafından kabul görmüş yeterliliktedir. Kanada’da çoğu devlet üniversitesi olmak üzere 100’e yakın sayıda üniversite bulunur. Kanada okulları tek bir sistem ile yönetilmek yerine; şehir, eyalet ve federal olmak üzere üç farklı idari kademede yönetilir; her bir kademenin eğitim sistemi ise birbirinden farklıdır. Her eyaletin eğitim bakanlığı vardır ve bu bakanlıklar; müfredatı belirler, sınavları yönetir, öğretmenlerin yeterliliğini kontrol eder. Kanada üniversiteleri bünyesinde, herhangi bir üniversiteden alacağınız lisans diplomasının Türkiye’de YÖK denkliği bulunur ve bu diploma diğer ülkelerde de kabul görür. Eğitim dili İngilizce olan Kanada’da; şayet yeterli seviyede İngilizce bilgisine sahip değilseniz önce Kanada’da yabancı dil eğitimi alıp; ardından lisans eğitiminize başlayabilirsiniz. Kanada’da yüksek öğrenim tercihi ikiye ayrılır. Üniversiteler Sanat-Teknik Yüksekokulları Üniversiteler, akademik mesleki eğitim verir ve öğrencilere lisans ve üzeri diploma dereceleri kazandırırken; sanat ve teknik yüksek okulları ise çeşitli sanat dallarında ve teknoloji alanlarında prestijli sertifikalar vererek iş imkanı sağlarlar. Ayrıca, yüksek okulda okuyan öğrenciler üniversitelere geçiş yapabilirler. Kanada üniversiteleri çoğunlukla bir yıl içerisinde 3 dönem olacak şekilde müfredatlarını belirler. Kısacası, öğrenciler dilerlerse yaz döneminde de ders alıp 4 yıllık bir bölümü 2,5 yılda bitirebilirler. Kanada eğitim sisteminde öğrenciler, bölüm seçme konusunda özgür bırakılır. Kanada, ülke olarak iki ana dile sahiptir Fransızca ve İngilizce. Dolayısıyla burada üniversite okuyan yabancı öğrencilerin; İngilizcenin yanı sıra Fransızcada da ilerlemesi kaçınılmazdır. Türkiye’deki vakıf üniversiteleri ile benzer fiyatta olan Kanada üniversiteleri, öğrencilerine haftada 20 saat, yaz tatillerinde ise full time çalışma izni verir. Son olarak, Kanada’da lisans eğitimi alan uluslararası bir öğrenci 3 yıl boyunca yasal çalışma iznine sahiptir. Kanada üniversiteleri hakkında daha detaylı bilgi almak için iletişim formumuzu doldurabilirsiniz. İletişim Bilgilerimiz Kaynak Telefon +90 232 422 05 56 E-Posta info

linkedin öğrenci derece ve uzmanlık nedir