🐰 Fakire Yardım Ile Ilgili Ayetler
9 Hatırlayın ki, siz Rabbinizden yardım istiyordunuz. O da, ben peşpeşe gelen bin melek ile size yardım edeceğim, diyerek duanızı kabul buyurdu. 10. Allah bunu (meleklerle yardımı) sadece müjde olsun ve onunla kalbiniz yatışsın diye yapmıştı.
Tekrar ifade edelim bunlar Peygamber Efendimiz (sav) tarafından söylenen faziletler değildir yani 7 ayetler ile ilgili sahih bir hadis bulunmamaktadır. Tevbe Sûresinin 51. âyeti. Kul len yusîbenâ illâ mâ keteballâhu lenâ, huve mevlânâ, ve alâllâhi felyetevekkelil mu’minûn(mu’minûne).
Allah hiçbir günahkâr nankörü sevmez." (Bakara Suresi 276) "Eğer borçlu darlık içindeyse ona eli genişleyinceye kadar mühlet verin. Eğer bilirseniz, (borcu) sadaka olarak bağışlamanız, sizin için daha hayırlıdır." (Bakara Suresi 280) "Bir sadaka vermeyi, yahut iyilik yapmayı, yahut da insanların arasını düzeltmeyi
Abdestüstüne abdest ile ilgili hadis Ebu Gutayf el-Huzeli anlatıyor: "Abdullah İbnu Ömer'i mesciddeki ders halkasında dinlemiştim. Hadisler & Ayetler
İyiliğiemir ve tavsiye eder, kötülüklerin önünü almaya çalışırlar. Namazı dosdoğru kılar, zekâtı verir, Allah’a ve Rasûlü’ne itaat ederler. İşte onlar, kendilerine Allah’ın merhametle muâmele edeceği seçkin kimselerdir. Şüphesiz ki Allah, kudreti dâimâ üstün gelen, her işi ve hükmü hikmetli ve sağlam
Onlara yardım etmeyi her fırsatta teşvik etmişlerdi. Ancak her ibadete ayrı önem vermiş birini diğerinin yerine koymamıştır. Hac İslam'ın şeair'indendir. Tevhid dinine has bir ibadet olması hasebiyle İslam'ın esaslarından kabul edilmiştir. Aşağıda Hac menasiklerinin hikmetlerini açıklayacağız.
GoogleKeep ürününe ait resmi Yardım Merkezi sayfasında ürünün kullanımıyla ilgili ipuçlarını ve eğitici bilgileri ve sık sorulan sorulara verilen diğer yanıtları bulabilirsiniz.
Kuran’ı Kerim’de yasaklanan bazı iş ve davranışlar vardır. Biz bugün sizlere Allah’ın Yasakladığı Davranışlarla İlgili Ayetler konusunda bilgi vermek istiyoruz. “Yaptığın iyiliği çok görüp başa kakma.” (Müdessir suresi, 5) “Maddi-manevî her türlü pislik ve kötülükten uzak dur.” (Müdessir suresi, 6
Andolsunbiz peygamberlerimizi açık delillerle gönderdik ve insanların adaleti yerine getirmeleri için beraberlerinde kitabı ve ölçüyü indirdik. Biz demiri de indirdik ki onda büyük bir kuvvet ve insanlar için faydalar vardır. Bu, Allah'ın dinine ve peygamberlerine görmeden yardım edenleri belirlemesi içindir.
Ji9xpvn. Fakir/Fakirlik TanımıFakir kelimesinin Türk Dil Kurumuna göre tanımı şöyle;sıfat Geçimini güçlükle sağlayan, yoksul, fukara, zengin karşıtı “En fakir köyler taştandır ve üstü kiremittir.” – F. R. Atay2. Olması gerekenden az “Seni fakir, soluk bir dekor içinde görmek istemem.” – M. Yesari3. isim Hindistan’da yokluğa, eziyete kendini alıştırmış derviş4. Zavallı, kimsesiz “Hey gidi kahpe felek, gençliklerine doymadan gitti fakirler.” – H. Taner5. isim Kişinin alçak gönüllülük göstermek için kendisine verdiği san “Fakir dün ziyaretinize geldimse de bulamadım.” – Şemsettin SamiFakirlik kelimesinin Türk Dil Kurumuna göre tanımı şöyle;1. isim Yoksulluk “Bilmezsin belki arpa ekmeği de İran’da fakirliğin sembolüdür.” – T. Buğra2. Verimsizlik, kısırlık “Toprağın fakirliği.“3. Yetersizlik “Dilin fakirliği.“Kur’an-ı Kerim’de Fakir/Fakirlik Hakkındaki Ayetler Hangileri?NOT AYETLERİN TÜRKÇE MEALLERİ, TÜRKİYE CUMHURİYETİ DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞININ RESMİ İNTERNET SİTESİNDEN ALINMIŞTIR. Sponsorlu Bağlantılar Bakara Sûresi 177. Ayet; İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmenizden ibaret değildir. Asıl iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgilerine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, ihtiyacından dolayı isteyene ve özgürlükleri için kölelere verenlerin; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren, antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda direnip sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar, doğru olanlardır. İşte bunlar, Allah’a karşı gelmekten sakınanların ta Sûresi 184. Ayet; Oruç, sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir. Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa mesela fidyeyi fazla verirse o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha Sûresi 215. Ayet; Sana Allah yolunda ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki “Hayır olarak ne harcarsanız o, ana-baba, akraba, yetimler, fakirler ve yolda kalmışlar içindir. Hayır olarak ne yaparsanız, gerçekten Allah onu hakkıyla bilir.”Bakara Sûresi 236. Ayet; Kendilerine el sürmeden ya da mehir belirlemeden kadınları boşarsanız size bir günah yoktur. Bu durumda -eli geniş olan gücüne göre, eli dar olan da gücüne göre olmak üzere- onlara, aklın ve dinin gereklerine uygun olarak müt’a verin. Bu iyilik yapanlar üzerinde bir Sûresi 268. Ayet; Şeytan sizi fakirlikle korkutur ve size, çirkinliği ve hayasızlığı emreder. Allah ise size kendi katından mağfiret ve bol nimet vadediyor. Şüphesiz Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla Sûresi 273. Ayet; Sadakalar kendilerini Allah yoluna adayan, yeryüzünde dolaşmaya güç yetiremeyen fakirler içindir. İffetlerinden dolayı dilenmedikleri için, bilmeyen onları zengin sanır. Sen onları yüzlerinden tanırsın. İnsanlardan arsızca bir şey istemezler. Siz hayır olarak ne verirseniz, şüphesiz Allah onu İmrân Sûresi 181. Ayet; Allah; “Şüphesiz, Allah fakirdir, biz zenginiz” diyenlerin sözünü elbette duydu. Onların dediklerini ve haksız yere peygamberleri öldürmelerini yazacağız ve, “Tadın yangın azabını!” diyeceğiz. Sponsorlu Bağlantılar Nisa Suresi 6. Ayet; Yetimleri deneyin. Evlenme çağına büluğa erdiklerinde, eğer reşid olduklarını görürseniz, mallarını kendilerine verin. Büyüyecekler ve mallarını geri alacaklar diye israf ederek ve aceleye getirerek mallarını yemeyin. Velilerden kim zengin ise yetim malından yemeğe tenezzül etmesin. Kim de fakir ise, aklın ve dinin gereklerine uygun bir biçimde hizmetinin karşılığı kadar yesin. Mallarını kendilerine geri verdiğiniz zaman da yanlarında şahit bulundurun. Hesap görücü olarak Allah Suresi 8. Ayet; Miras taksiminde kendilerine pay düşmeyen akrabalar, yetimler ve fakirler hazır bulunurlarsa, onlara da maldan bir şeyler verin ve onlara gönüllerini alacak güzel sözler Suresi 36. Ayet; Allah’a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya, elinizin altındakilere iyilik edin. Şüphesiz, Allah kibirlenen ve övünen kimseleri Suresi 135. Ayet; Ey iman edenler! Kendiniz, ana babanız ve en yakınlarınızın aleyhine de olsa Allah için şahitlik yaparak adaleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun. Şahitlik ettikleriniz zengin veya fakir de olsalar adaletten ayrılmayın. Çünkü Allah ikisine de daha yakındır. Onları sizden çok kayırır. Öyle ise adaleti yerine getirmede nefsinize uymayın. Eğer şahitlik ederken gerçeği çarpıtırsanız veya şahitlikten çekinirseniz bilin ki şüphesiz Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır. Sponsorlu Bağlantılar Mâide Sûresi 89. Ayet; Allah, boş bulunarak ettiğiniz yeminlerle sizi sorumlu tutmaz. Ama bile bile yaptığınız yeminlerle sizi sorumlu tutar. Bu durumda yeminin keffareti, ailenize yedirdiğinizin orta hallisinden on yoksulu doyurmak, yahut onları giydirmek ya da bir köle azat etmektir. Kim bu imkanı bulamazsa onun keffareti üç gün oruç tutmaktır. İşte yemin ettiğiniz vakit yeminlerinizin keffareti budur. Yeminlerinizi tutun. Allah size âyetlerini işte böyle açıklıyor ki Sûresi 95. Ayet; Ey iman edenler! İhramlı iken karada av hayvanı öldürmeyin. Kim ihramlı iken onu kasten öldürürse kendisine bir ceza vardır. Bu ceza, Kâ’be’ye hediye olarak varmak üzere, öldürdüğünün dengi olup, içinizden iki âdil kimsenin takdir edeceği bir kurbanlık hayvan; veya yoksulları yedirmek suretiyle keffaret; yahut onun dengi oruç tutmaktır. Bu yaptığı işin kötü sonucunu tatması içindir. Allah geçmiştekileri affetmiştir. Fakat kim bir daha böyle yaparsa, Allah ondan intikam alır. Allah mutlak güç sahibidir, intikam sahibidir. Sponsorlu Bağlantılar En’âm Sûresi 151. Ayet; Ey Muhammed! De ki “Gelin, Rabbinizin size haram kıldığı şeyleri okuyayım Ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anaya babaya iyi davranın. Fakirlik endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin. Sizi de onları da biz rızıklandırırız. Zina ve benzeri çirkinliklere, bunların açığına da gizlisine de yaklaşmayın. Meşrû bir hak karşılığı olmadıkça Allah’ın haram dokunulmaz kıldığı canı size Allah bunu emretti ki aklınızı kullanasınız.”Tevbe Sûresi 28. Ayet; Ey iman edenler! Allah’a ortak koşanlar ancak bir pislikten ibarettir. Artık bu yıllarından sonra, Mescid-i Haram’a yaklaşmasınlar. Eğer yoksulluktan korkarsanız, Allah dilerse lütfuyla sizi zengin kılar. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet Sûresi 60. Ayet; Sadakalar zekatlar, Allah’tan bir farz olarak ancak fakirler, düşkünler, zekât toplayan memurlar, kalpleri İslam’a ısındırılacak olanlarla özgürlüğüne kavuşturulacak köleler, borçlular, Allah yolunda cihad edenler ve yolda kalmış yolcular içindir. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet Sûresi 26. Ayet; Akrabaya, yoksula ve yolda kalmış yolcuya haklarını ver, fakat saçıp savurma. Sponsorlu Bağlantılar İsrâ Sûresi 31. Ayet; Yoksulluk korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin. Onları da, sizi de biz rızıklandırırız. Onları öldürmek gerçekten büyük bir Sûresi 79. Ayet; “O gemi, denizde çalışan bir takım yoksul kimselere ait idi. Onu yaralamak istedim, çünkü onların ilerisinde, her gemiyi zorla ele geçiren bir kral vardı.”Hac Sûresi 28. Ayet; Gelsinler ki, kendilerine ait bir takım menfaatlere şahit olsunlar ve Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belli günlerde onları kurban ederken Allah’ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de Sûresi 36. Ayet; Kurbanlık büyük baş hayvanları da sizin için Allah’ın dininin nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar saf saf sıralanmış dururken kurban edeceğinizde üzerlerine Allah’ın adını anın. Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca onlardan siz de yiyin, istemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin. Şükredesiniz diye onları böylece sizin hizmetinize verdik. Sponsorlu Bağlantılar Nur Suresi 22. Ayet; İçinizden varlık ve servet sahibi kimseler yakınlarına, düşkünlere ve Allah yolunda hicret edenlere kendi mallarından bir şey vermeyeceklerine yemin etmesinler. Onlar affetsinler, vazgeçip iyi muamelede bulunsunlar. Allah’ın sizi bağışlamasını arzu etmez misiniz? Allah çok bağışlayandır, çok merhamet Suresi 32. Ayet; Sizden bekar olanları, kölelerinizden ve cariyelerinizden durumu uygun olanları evlendirin. Eğer bunlar yoksul iseler, Allah onları lütfuyla zenginleştirir. Allah lütfu geniş olandır, hakkıyla Suresi 38. Ayet; Öyle ise akrabaya, yoksula, ve yolcuya hakkını ver. Bu, Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak isteyenler için daha hayırlıdır. İşte onlar kurtuluşa Sûresi 15. Ayet; Ey insanlar! Siz Allah’a muhtaçsınız. Allah ise her bakımdan sınırsız zengin olandır, övülmeye hakkıyla layık olandır. ﴾15﴿ Eğer Allah dilerse sizi giderir ve yeni bir halk getirir. Sponsorlu Bağlantılar Muhammed Sûresi 38. Ayet; İşte sizler, Allah yolunda harcamaya çağrılıyorsunuz. Ama içinizden cimrilik yapanlar var. Kim cimrilik yaparsa ancak kendi zararına cimrilik yapmış olur. Allah her bakımdan sınırsız zengindir, siz ise fakirsiniz. Eğer ondan yüz çevirecek olursanız, yerinize başka bir toplum getirir de onlar sizin gibi Sûresi 19. Ayet; Mallarında yardım isteyen ve iffetinden dolayı isteyemeyip mahrum olanlar için bir hak Suresi 67. Ayet; “Daha doğrusu büsbütün mahrumuz!”Haşr Sûresi 7. Ayet; Bu mallar özellikle, Allah’tan bir lütuf ve hoşnudluk ararken ve Allah’ın dinine ve peygamberine yardım ederken yurtlarından ve mallarından uzaklaştırılan fakir muhacirlerindir. İşte onlar doğru kimselerin ta Sûresi 8. Ayet; Onlardan muhacirlerden önce o yurda Medine’ye yerleşmiş ve imanı da gönüllerine yerleştirmiş olanlar, hicret edenleri severler. Onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık duymazlar. Kendileri son derece ihtiyaç içinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden, hırsından korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. Sponsorlu Bağlantılar Kalem Sûresi 23/24. Ayetler; Bunun üzerine, “Sakın, bugün orada hiçbir yoksul yanınıza sokulmasın” diye fısıldaşarak yola Sûresi 27. Ayet; Gerçeği anlayınca da, “Hayır, meğer biz mahrum bırakılmışız!” Sûresi 34. Ayet; “Yoksulu doyurmaya teşvik etmiyordu.”Meâric Sûresi 24/25. Ayetler; Onlar, mallarında; isteyenler ve isteyemeyip mahrum kalanlar için belli bir hak bulunan Sûresi 44. Ayet; “Yoksula yedirmezdik.”Fecr Suresi 18. Ayet; Yoksulu yedirmek konusunda birbirinizi teşvik Sûresi 14/16. Ayetler; Yahut şiddetli bir açlık gününde kendisiyle yakınlığı olan bir yetimi, yahut yerde sürünen bir yoksulu doyurmaktır. Sponsorlu Bağlantılar Duhâ Sûresi 8. Ayet; Seni ihtiyaç içinde bulup da zengin etmedi mi?Duhâ Sûresi 10. Ayet; Sakın isteyeni azarlama!Maun Suresi 2/3. Ayetler; İşte o, yetimi itip kakan, yoksula yedirmeyi özendirmeyen kimsedir.
Sual İyilik etmenin dindeki yeri nedir? CEVAP Muhammed Masum hazretleri buyuruyor ki Ömür kısadır. Sonsuz olan ahiret hayatında, insanın karşılaşacağı şeyler, dünyada yaşadığı hâle bağlıdır. Akıllı olan, ileriyi görebilen bir kimse, kısa olan dünyada, hep, ahirette iyi ve rahat yaşamaya sebep olan şeyleri yapar. İnsanlara hizmet etmek için çalışır. İnsanlara iyilik etmek, ahirette azaptan kurtulmaya ve Cennet nimetlerinin artmasına sebep olur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki Müslüman, müslümanın kardeşidir. Onu incitmez, üzmez. Bir kimse bir müslümanın aybını, kusurunu örterse, Allahü teâlâ, kıyamette onun ayıplarını, kabahatlerini örter. [Buhari] Bazı kimseler, başkalarının ihtiyaçlarını karşılamak, onlara yardımcı olmak için yaratılmıştır. İhtiyaç sahipleri bunlara başvurur. Bunlar için ahirette azap korkusu olmaz. [Taberani] Allahü teâlâ, bazılarına çok nimet vermiştir. Bunları, herkese faydalı olmak için yaratmıştır. Bu nimetleri dağıtırlarsa, azalmaz, dağıtmazlarsa bunlardan alıp, başkalarına verir. [Taberani] Bir müslümanın, din kardeşinin bir ihtiyacını karşılaması on yıl itikâftan iyidir. Allah rızası için bir gün itikâf ise, insanı Cehennem ateşinden pek çok uzaklaştırır. [Taberani] Din kardeşinin bir işini yapana, melekler dua eder. O işi yapmaya giderken, her adımı için bir günahı af olur ve kıyamette çeşitli nimetlere kavuşur. [İbni Mace Din kardeşinin rahata kavuşması veya sıkıntıdan kurtulması için idarecilere gidip uğraşana, sırat köprüsünden, herkesin ayağı kaydığı zaman, Allahü teâlâ ona yardım eder. [Taberani] Allahü teâlânın en sevdiği iş, elbise vererek veya yedirip içirerek yahut başka bir ihtiyacını karşılayarak, bir mümini sevindirmektir. [Taberani] Saygısızlık edene yumuşak davranan, zulmedeni affeden, vermeyene veren, kendisini arayıp, sormayan ahbabını, akrabasını gözeten, Cennette yüksek derecelere kavuşur. [Taberani] Din kardeşine güler yüz göstermek, iyi şeyler öğretmek, kötülük yapmasını önlemek, sorana yol göstermek, sokaktaki pis ve zararlı şeyleri temizlemek, birer sadakadır. [Tirmizi] Selam verirken gülümseyen, sadaka sevabına kavuşur. [ Seferde, topluluğun efendisi, onlara hizmet edendir. Şehitlik hariç, hiçbir amel onun sevabına erişemez. [Hakim] Kim, bir müslümanın sıkıntısını giderip, onu sevindirse, Allahü teâlâ, kıyamette en sıkıntılı anlarda, onu sıkıntılardan kurtarır. [Buhari] Din kardeşine yardım edenin yardımcısı, Allahü teâlâdır. [Müslim] İnsanların en iyisi, onlara faydası çok olanıdır. [Kudai] Allahü teâlânın farzlardan sonra en çok sevdiği iş, bir mümini sevindirmektir. [Taberani] İmanı en kuvvetli olan, ahlakı en güzel ve hanımına karşı en yumuşak olandır. [Tirmizi] Söz veriyorum, tartışmayan, haklı da olsa, kimseyi incitmeyen Cennete girer. [Tirmizi] Müminler, birbirine karşı sevgi ve merhamette, bir vücut gibidir. Vücudun bir yeri rahatsız olunca, bütün vücut huzursuz olur. Oranın tedavisi ile meşgul olurlar. Müslümanlar da böyle birbirine yardıma koşar. [Buhari] Çevrendekilerle güzel komşuluk et ve kendin için sevdiğini, başkaları için de sev ki müslüman olasın. [Harâiti] İyiliği sayarak değil saçarak yapmalı İslam âlimleri buyuruyor ki Allahü teâlânın size nasıl muamele etmesini istiyorsanız, Onun kullarına öyle muamele ediniz. İyiliği sayarak değil, saçarak yapınız. Cömert verene değil, verdiğine sevinene denir. Bütün kötülükler, hırlaşmalar almak üzerinedir. Bütün iyilikler, vermek üzerinedir. Herkese iyilik etmek, ödünç veya sadaka vermek çok sevaptır. Akrabaya yapılan iyilik daha sevaptır. Bir kadın, Resulullah efendimize, Fakir kocama yardımda bulunsam, sadaka yerine geçer mi? diye sual ettirdiğinde Peygamber efendimiz, İki sevap vardır. Biri sadaka, diğeri de sıla-i rahim sevabı buyurdu. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki Senden yüz çeviren akrabana verilen sadaka daha faziletlidir. [Taberani] Yakın akraba ve komşuya verilen sadakanın sevabı iki misli fazladır. [Taberani] Paranızı önce kendi ihtiyaçlarınıza, artarsa çoluk çocuğunuzun ihtiyaçlarına sarf edin! Bundan da artarsa akrabalarınıza yardım edin! [Müslim] Bir kimseden amcasının oğlu yardım ister de, o da gücü yettiği halde, vermezse, kıyamet günü Allahü teâlânın fazlından mahrum kalır. [Taberani] Bir müslümana ödünç veren iki misli sadaka sevabı kazanır. [İbni Mace] Müslüman kardeşini sevindirmek mağfirete sebep olur. [Taberani] Bir müslümanın sıkıntısını giderene, Allahü teâlâ iki nur verir. Bu iki nurla Sıratta o kadar çok kimse aydınlanır ki sayısını ancak Allahü teâlâ bilir. [Taberani] Duasının kabul, kederinin yok olmasını isteyen, darda kalanı ferahlandırsın! [İbni Ebiddünya] Kim, arkadaşının ihtiyacını görürse, Allahü teâlâ da onun ihtiyacını karşılar. [Taberani] Hayra vesile olan, hayır işlemiş gibidir. Allahü teâlâ, sıkıntıya düşene yardım edeni sever. [İbni Neccar] Cehennemlik biri, Cennetlik birine rastlayınca ona der ki - Beni tanıdın mı? - Sen kimsin? - Benden abdest suyu istemiştin, ben de onu sana hediye etmiştim. Cennetlik olan, ona şefaat eder. Yine Cehennemlik biri Cennetlik olana şöyle der - Beni tanıdın mı? - Sen kimsin? - Bana bir iş söylemiştin, ben de o işini yapmıştım. Bunun üzerine ona şefaat eder ve şefaati kabul edilir. [İbni Mace] Fakire verilen bir lokma, sahibine beş şeyi müjdeler 1- Bir tane iken beni çoğalttın. 2- Küçük idim, büyüttün. 3- Düşman iken, beni dost ettin. 4- Fâni, yok olmak üzere iken, beni sonsuz kalıcı ettin. 5- Bugüne kadar sen beni muhafaza ettin, artık ben seni muhafaza ederim. [Ey Oğul İlmihâli] Müslümana yardım etmenin fazileti Sual Müslümana yardım etmenin, onu sevindirmenin fazileti nedir? CEVAP İyi kimse, hem kendisi iyi olan, hem de başkalarının iyi olmasına çalışan kimsedir. Bu husustaki hadis-i şeriflerden bazıları şöyle Bir mümini sevindiren, beni sevindirmiş olur. [Ebuşşeyh] Müslümana sözle yardım eden veya onun için bir adım yürüyen, kıyamette Peygamberlerle emin olarak haşrolur ve 70 şehit sevabına kavuşur. [Hatib] Kim bir mümini ferahlatırsa, Allahü teâlâ da kıyamette onu ferahlatır. [ Allah’ın kullarını üzmeyin. Onları ayıplamayın, gizli kusurlarını araştırmayın. Kim müslüman kardeşinin aybını ararsa Allahü teâlâ da onun aybını arar. Hatta öyle ki, evinden çıkmasa da onu rezil eder. [ En iyi kimse, kendisi ile alakasını kesenle ilgilenir, kendisini mahrum edene verir ve kendisine zulmedeni de affeder. [Begavi] Müslüman, müslümanın kardeşidir, onu üzmez, onu sıkıntıda bırakmaz. Kardeşine yardım edene, Allahü teâlâ yardım eder. Kardeşinin sıkıntısını giderenin, Allahü teâlâ kıyamet sıkıntısını giderir. Bir müslümanı sevindireni, Allahü teâlâ kıyamette sevindirir. [Nesai] İki şey var ki, ondan daha iyisi yoktur Allahü teâlâya iman ve Onun kullarına iyilik etmek, şefkatli olmak. İki şey var ki, ondan daha kötü iki şey yoktur Şirk ve insanlara kötülük etmek. [ Hasene yapınca sevinen, seyyie yapınca üzülen mümindir. [Ebu Ya’la] Hasenen seni sevindiriyor, seyyien de seni üzüyorsa, sen müminsin. [Diyâ] [Hasene; iyilik, güzellik, sevap. Seyyie; günah, kötü iş] Layık olana da, olmayana da iyilik et! Sual İyilik ettiğin kimsenin şerrinden sakın buyuruluyor. Dinimiz ise, herkese iyilik etmeyi emrediyor. Bu hadis-i şerifin açıklaması nasıldır? CEVAP Genel olarak kötü kimseler, kadirşinas değildir, nankördür. Nitekim Kur’an-ı kerimde mealen, Allah ve Resulü kendi lütuflarından onları [kötüleri] zenginleştirdiği için öç almaya kalkıştılar buyuruluyor. Tevbe 74 Demek ki kötü kimselerin, kendilerine iyilik edenlere zararları dokunabilir. Bunun için atalarımız şöyle demişlerdir İyilikten maraz doğar İyilik et kele, duyursun seni ele İyiliğe iyilik olsaydı, kara öküze bıçak çalmazlardı Bu sözler, iyiliğin mutlaka zararlı olduğunu göstermiyor. Bazı kötü kimselere iyilik edince onlardan bazı uygunsuz hareketlerin, zararların gelebileceğini gösteriyor. En hafif ve leziz kuş etinin bile bazı hastalara dokunması gibidir. Bu anlamda hadis-i şerifler hatta âyet-i kerime bile vardır. Hazret-i Ali, Kötü kimse, kendisine iyilik yapılınca katılaşır, iyilik edene bir zarar verebilir buyuruyor. Yine büyük bir zat, Kötüye iyilik edince, ahmaka acıyınca, onlardan gelecek kötülükten sakının! buyuruyor. Demek ki birine iyilik ettik, ondan kötülük gelirse, o kimsenin kötü biri olduğu anlaşılıyor. Mesela bayramlaşmaya gelen bir şeker hastasına, onun hastalığını bilmeden baklava versek, onun hastalığı artar. Kabahat baklavada ve baklava ikram edende değildir. Kötü kimse de iyiliğe tepki olarak kötülük yapıyorsa, kabahat iyilikte değildir. Kötü kimseler, mürüvvetsizdir, kadirşinas değildir, nankördür. Allahü teâlânın, Kendisine iyilik edene kötülük eden, benim nimetime nankörlük etmiş olur, kendisine kötülük edene iyilik eden de, bana şükretmiş olur buyurduğu bildirilmiştir. Bir menfaat elde etmek için seninle arkadaşlık edenin şerrinden sakın! Çünkü beklediği şey kesilince; özür kabul etmez. Şu’âb-ül-iman Yine genel olarak bir kimse, hiçbir menfaat beklemeden Allah rızası için, kötü birine de iyilik ederse, ondan zarar gelmez. Eğer, bir menfaat karşılığı iyilik ediyorsa, iyilik ettiği kimseden zarar gelebilir. Hiçbir menfaat beklemeden, sırf Allah rızası için iyilik etmekten korkmamalıdır. Kötü kimse, buna zarar vermeye kalksa da, fazla başarılı olamaz. İyilik eden, kendine iyilik etmiş olur. Onun için atalarımız, İyilikten kötülük gelmez, İyilik eden iyilik bulur, İyilik et, denize at, balık bilmezse Hâlık bilir demişlerdir. Demek ki, iyilik balık için değil, Hâlık için, yani Allah rızası için yapılırsa zararı olmaz. Muhammed Masum hazretleri buyuruyor ki İhsan eden, iyilik eden sevilir. Hadis-i şerifte, İhsan sahibi kimseyi sevmek, insanların yaratılışında vardır buyuruldu. Deylemi İnsan, ihsanın, iyiliğin kölesidir. Gönül, kendine iyilik edeni sever, kötülük edenden nefret eder. İnsan, ister istemez iyilik edene karşı sevgi duyar. Bunun için Peygamber efendimiz şöyle dua ederdi Ya Rabbi, kötü birinin, bana iyilik etmesini nasip etme! [Deylemi] Allahü teâlânın kullarına hizmet etmekle, dünya ve ahirette çeşitli nimetlere kavuşulur. İnsanlara iyilik etmek, onların işlerini güler yüzle ve tatlı dille ve kolaylıkla yapmak, insanı Allah sevgisine kavuşturur. Ahiret azaplarından kurtulmaya ve Cennet nimetlerinin artmasına sebep olur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki Allahü teâlânın en çok sevdiği kulu, Onun nimetlerinin, kullarına ulaşmasına vasıta olandır. [Deylemi] Her iyilik sadakadır. [Tirmizi] İnsanların iyisi, insanlara iyilik eden kimsedir. [İ. Ahmed] Arkadaşın iyisi, arkadaşına, komşunun iyisi ise komşusuna iyilik eden kimsedir. [Tirmizi] En iyiniz, kendisinden hep iyilik beklenilen ve şerrinden emin olunandır. En kötünüz, kendisinden iyilik beklenilmeyen ve şerrinden emin olunmayandır. [Tirmizi] İnsan, kendine iyilik edene sevgi, kötülük edene de nefret duyacak şekilde yaratılmıştır. [Ebu Nuaym] İyilikler fenalıkları giderir. [Ebu Nuaym] İyilik zâyi olmaz, kötülük unutulmaz, herkes ettiğini bulur. [Beyheki] O halde, maddi bir menfaat beklemeden herkese iyilik etmeye çalışmalıdır. İyilikte yarış Sual Hizmet eden insanlara gıpta ederek, onlarla yarış olur mu? CEVAP Yarış, yardımlaşma iyilikte olur. Kötülükte, bölücülükte yardımlaşma, yarış olmaz. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki İyilik etmekte, kötülüğü önlemekte birbirinizle yardımlaşın! Günah işlemekte, zulümde, haddi aşmakta yardımlaşmayın! [Maide 2] İyi işler için yarışanlar bunun [iyiliğe koşmak, kötülüğe mani olmak, ibadete devam etmek] için yarışsınlar [Mutaffıfin 26] Hadis-i şerifte buyuruldu ki Şu iki kişiye gıpta edilir Bunlardan biri, ilmi ile amel eden ve başkalarına da öğreten, diğeri de, meşru yolda kazandığını, meşru yolda sarfeden. [Müslim] Ani ölüm, mümine rahmet, facire nedamettir. [ Süfyan-ı Sevri hazretleri, Ani ölümü istemezdim. Ama fitnelerden korktuğum için ani ölümü istiyorum buyurdu. Orada bulunan Yusüf bin Esbat hazretleri, Hayır ben ani ölümü istemiyorum. Hatta fazla yaşamayı istiyorum. Belki günahlarıma tevbe eder, salih ameller işlerim buyurdu. Orada bulunan Hazret-i Vüheyb de, Ben her ikisini de istemem. Çünkü hangisinin hakkımda hayırlı olduğunu bilemem. Allahü teâlâ hakkımda neyi takdir etti ise, onu sever, onu kabul ederim buyurdu. Süfyan-ı Sevri hazretleri bu sözü duyunca, Kâbe’nin Rabbine yemin ederim ki, bu Allah adamlarındandır. Doğrusunu bu söyledi diyerek onu alnından öptü. Bayezid-i Bistami hazretleri de, Ya Rabbi senin güzel gördüğün şeyi senden isterim diye dua ederdi. İnsanlığa hizmet nasıl olur Sual Kimi kumarhane açıyor. Bunu bir hizmet olarak gösteriyor. Hatta dini yıkıcı faaliyetlerine "insanlığa hizmet" diyorlar. İnsanlığa hizmet nasıl olur? CEVAP Herkes, insanlığa hizmet etmenin en şerefli vazife olduğunu ve bunun için çalıştığını söyler. Kendi keyfi, zevki için ve para kazanmak için olan çalışmalarını, didinmelerini, bu hizmet maskesi ile örtenler pek çoktur. İnsanlara hizmet, onları dünyada ve ahirette, huzura kavuşturmak demektir. Bunun da tek yolu, tek başarıcısı, insanları yaratan, yetiştiren, merhameti ve ihsanı sonsuz bol olan Allahü teâlânın gösterdiği saadet yolu, yani İslamiyet’tir. O halde, insanlığa hizmet, İslam’a hizmet ile olur. İslam’a hizmet, insanlığa hizmettir. İnsanlığa düşman olanlar, İslamiyet’i yok etmeye çalışmıştır. Saldırmalarının en tesirlisi, müslümanları aldatmak, içerden yıkmak olmuştur. Onları bölmüşler, birbirine düşman etmişler, dinsizlerin pençesine düşmelerine sebep olmuşlardır. Hizmetlerdeki sıkıntı Sual Bu zamanda İslam’a hizmet nasıl olur? Müslüman olarak ne yapmamız gerekir? CEVAP İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını, sözlerini yaymak için, keramet sahibi olmak, âlim olmak şart değildir. Her müslümanın bunu yapmak için uğraşması gerekir. Fırsatı kaçırmamalıdır. Kıyamette her müslümana bunu soracaklar, "İslam’a niçin hizmet etmedin?" diyeceklerdir. Dine hizmet için uğraşmayanlara, din bilgilerini yayan kurumlara, kimselere yardım etmeyenlere, çok azap yapılacaktır. Özür, bahane kabul edilmeyecektir. Peygamberler, insanların en üstünleri, en kıymetlileri iken, hiç rahat oturmadı. Allahü teâlânın dinini, seadet-i ebediyye yolunu yaymak için, gece gündüz uğraştılar. Mucize isteyenlere de, Mucizeyi Allahü teâlâ yaratır. Benim vazifem, Allahü teâlânın dinini bildirmektir buyurdu. Bu yolda çalışırlarken, Allahü teâlâ da bunlara yardım eder, mucize yaratırdı. Bizim de, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını, sözlerini yaymamız ve kâfirlerin, düşmanların, müslümanlara iftira ve eziyet edenlerin, kötü, alçak, yalancı olduklarını, gençlere, dostlara bildirmemiz gerekir. Bu yolda malı ile, kuvveti ile, mesleği ile çalışmayanlar, azaptan kurtulamayacaklardır. Bu yolda çalışırken, sıkıntı çekmeyi büyük saadet, büyük kazanç bilmelidir. Peygamberler, Allahü teâlânın emirlerini bildirirken, cahillerin, soysuzların hücumlarına uğrardı. Çok sıkıntı çekerlerdi. O büyüklerin en üstünü, seçilmişi, Allahü teâlânın habibi olan Muhammed aleyhisselam, Benim çektiğim eziyet gibi, hiçbir Peygamber eziyet görmedi buyurdu. [ Her müslümanın, Ehl-i sünnet itikadını öğrenmesi ve sözü geçenlere öğretmesi gerekir. Ehl-i sünnet âlimlerinin sözlerini bildiren kitapları ve gazeteleri bulup almalı, bunları gençlere, tanıdıklara göndermeli, okumaları için çalışmalıdır! İnsanlara, Allahü teâlânın emir ve yasaklarını bildirmek, kıymetli bir hizmettir. Ancak cenab-ı Hakkın sevdikleri bu hizmet ile şereflenir. Sual Otobüste hiç kimseye yer vermesek kul hakkı yemiş olur muyuz veya kimlere yer vermek gereklidir? CEVAP Yer vermemekle kul hakkı geçmez. Kim olursa olsun iyilik etmek sevaptır. İyi kimseye iyilik daha çok sevaptır. Herkese yumuşak davranmalı Sual Müslümanlara iyilik etmeye çalışırken neye dikkat etmeli? CEVAP Her zaman yumuşak davranmaya çalışmalı, sertlikten kaçmalıdır! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki Allahü teâlâ refiktir. Yumuşaklığı sever. Sertlik edenlere vermediği şeyleri yumuşak davrananlara ihsan eder. Başkalarına vermez. [Müslim] Yumuşak davran! Sertlikten ve çirkin şeyden sakın! Yumuşaklık insanı süsler, çirkinliği giderir. [Müslim] Yumuşak davranmayan hayır yapmamış olur. [Müslim] Kendisine yumuşaklık verilene dünya ve ahiret iyilikleri verilmiştir. [Tirmizi] Cehenneme girmesi haram olan ve Cehennemin de onu yakması haram olan kimseyi bildiriyorum. Dikkat ediniz! Bu kimse, insanlara kolaylık, yumuşaklık gösteren mümindir. [Tirmizi] İhsan sahibini sevmek Muhammed Masum hazretleri buyuruyor ki İhsan eden, iyilik eden sevilir. Hadis-i şerifte, İhsan sahibini sevmek, insanların yaratılışında vardır buyuruldu. Bütün iyilikleri yaratan, insana can, mal, sıhhat veren, zararlardan, korkulardan koruyan Allahü teâlâyı sevmek, insanlık icabıdır. Sevmenin üç alameti vardır 1- Onu sevenleri sevmek, 2- Ona itaat etmek, 3- Onu, dil ile, beden ile övmek. Bunlardan ikincisine Şükür, üçüncüsüne Hamd etmek denir. Onu sevenleri, O da sever. İhsanlarını arttırır. Allahü teâlânın sevgisini kazanmaya çalışana Salih kul denir. Bu sevgiyi kazanmış olana Veli denir. Başkalarının da kazanması için çalışan Veliye, Vesile denir. Allahü teâlâ, Kur'an-ı kerimin Maide suresinde, Vesile arayınız! buyuruyor. Vesilenin bu iyiliği, bu ihsanı, dünya ve ahiret nimetlerinin en kıymetlisidir. O halde, onu sevmek, hem bu ihsanın sahibi olduğu için, hem de, Allahü teâlânın sevgili kulu olduğu için, çok gerekir ve insanın birinci vazifesidir. Hakiki vesileye kavuşmak, en büyük saadettir. Sual Müslüman olmayanlara da, merhamet etmek, saygı göstermek gerekir mi? CEVAP Allah indinde herkes, insan olarak eşittir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki İnsanlar [insan olarak] bir tarağın dişleri gibi eşittir. [İbni Lal] Rabbiniz bir, babalarınız, dininiz ve Peygamberiniz de birdir. Arabın Aceme, Acemin Araba üstünlüğü olmadığı gibi, kırmızının karaya, karanın kırmızıya üstünlüğü yoktur. Hiçbir milletin diğerine üstünlüğü yoktur. Ancak takva bakımından biri diğerinden üstün olabilir. [İbni Neccar] [Acem, Arap olmayan milletler demektir.] Bunun için mümin olsun, kâfir olsun, bir kimseden kendini üstün görmek kibirdir. Kibir ise çok büyük günahtır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki Kalbinde zerre kadar kibir olan Cennete giremez. [Taberani] Başkalarının kendisine saygı göstermelerini sevmek de doğru değildir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki Kendisi için ayağa kalkılmasından hoşlanan, Cehenneme gidecektir. [Tirmizi] Gayrı müslim de olsa İkram için, iyi geçinmek için, müdara için gayrı müslim olsa da ayağa kalkmak caizdir. Buradaki ölçü, müslüman olmayanlara sevgi beslememektir. Merhamet ile sevmeyi karıştırmamalıdır. Hazret-i Âişe validemiz bildirir Bir gün içeri girmek için biri geldi. Resul-i ekrem, Müsaade edin, içeri girsin! O kabilesinin en kötüsüdür buyurdu. O kimse, odaya girince gülerek karşılayıp iltifat etti. O kimse gidince merak edip sordum, ya Resulallah, kötü insan dediğiniz halde ona iltifat etmenizin sebebi nedir? Buyurdu ki İnsanların kötüsü, zararından korunmak için kendisine ikram edilendir. [Buhari] Kâfir-mümin herkese, hatta bütün hayvanlara merhamet etmek gerekir! Peygamber efendimiz, Merhametli olmayan imanlı olmaz buyurunca, Eshab-ı kiram sual etti - Ya Resulallah, hepimiz merhametliyiz. - Bir arkadaşa merhamet kâfi değildir. Bütün mahlukata merhametli olmak gerekir. [Taberani] Dinimizde merhametin, saygının yeri büyüktür. Bu husustaki hadis-i şeriflerden bazıları şöyle Büyüğünü saymayan, küçüğüne acımayan bizden değildir. [Tirmizi] Yerdekilere merhametli olmayana, göktekiler merhamet etmez. [Taberani] İnsanlara merhamet etmeyene, Allah da merhamet etmez. [Taberani] Görüldüğü gibi, müslümanlara denmiyor. İnsanlara deniyor. O halde bütün insanlara ve hayvanlara acımak gerekir. "Kâfire, zalime nasıl acınır ki?" denebilir. Kötülük etmelerini önleyip iyi bir insan, yani salih bir müslüman olmaları için çalışmakla onlara merhamet edilmiş olur. Kim olursa olsun yaşlıya saygı göstermelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki Yaşlılara saygı göstermek, Allahü teâlâya tazimdendir. [Ebu Davud] Yaşlı kimse gayrı müslim ise, ona yapılan saygı dini için değil, insan olduğu içindir. Örnek insanlar Lisan-ı hâl, lisan-ı kalden entaktır. Yani insanın hâl ve hareketi, sözünden daha tesirlidir. Hakiki müslümanların hâllerine bakıp müslüman olanlar çoktur. Bunlardan biri şöyle Gayrı müslimlere ait bir ticaret kervanı gelip, gece Medine’nin dışına kondu. Yorgunluktan hemen uyudular. Halife Hazret-i Ömer, şehri dolaşırken bunları gördü. Abdurrahman bin Avf’ın evine gelip, Bu gece bir kervan gelmiş. Hepsi kâfirdir. Fakat bize sığınmıştır. Eşyaları çoktur ve kıymetlidir. Yabancıların, yolcuların bunları soymasından korkuyorum. Gel, bunları koruyalım dedi. Sabaha kadar bekleyip, sabah namazında mescide gittiler. Kervandakilerden bir genç uyumamıştı. Arkalarından gitti. Soruşturup, kendilerine bekçilik eden iki şahıstan birinin Halife Ömer olduğunu öğrendi. Gelip, arkadaşlarına anlattı. Roma ve İran ordularını perişan eden, adaleti ile meşhur, yüce halifenin, bu merhamet ve şefkatini görerek, İslamiyet’in hak din olduğunu anladılar ve seve seve müslüman oldular. Menakıb-ı Çihar-ı Yâr-ı Güzin İhtiyaç arzetmek Sual İhtiyacını her zaman insanlara arz etmekte mahzur var mıdır? Sık sık ihtiyacını arz eden birine yardım etmemekte mahzur var mıdır? CEVAP Zaruret ve fazla bir ihtiyaç hasıl olmadıkça ihtiyaçlarını insanlara bildirmek doğru değildir. Mümkün mertebe ihtiyacını bildiren kimselere malı ile, dili ile yardım etmek çok sevaptır. Mükaşefetül-kulubda diyor ki İhtiyacını gidermesi için sık sık müslüman kardeşine gitme! Çünkü buzağı anasını emerken ifrata kaçarsa, anası onu süsebilir. Allahü teâlâ buyuruyor ki İyilik etmek ve fenalıktan sakındırmak hususunda birbirinizle yardımlaşın! [Maide 2] Hazret-i Ali buyurdu ki Kim bir kalbe sevinç verirse, Allahü teâlâ o sevinçten bir lütuf yaratır. O kimseye bir musibet geldiği zaman, bu lütuf o kimsenin kalbine su gibi akar. Suyun kirleri temizlediği gibi, lütuf da, kalbdeki kederleri siler. Her iyilik sevaptır Sual Otobüste birine yer versek, görmeyen birini yoldan geçirsek sevap olur mu? CEVAP Allah rızası için yapılan her iyiliğe sevap verilir. Hadis-i şerifte, Her iyilik sadakadır buyuruldu. Her iyiliği Allah rızası için yapınca sevap alınır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki Mümin, [Allah rızası için] yaptığı her işten sevap alır. Yoldaki bir şeyi kaldırsa, birine yol tarif etse, sözünü anlatamayana yardım etse, birine keçisini sağarak yardım etse, sevap alır. [Ebu Ya’la] Hele görmeyenlere [a’malara] yardım etmek elbet daha sevaptır. Hadis-i şerifte, A’mayı kırk adım götüren Cenneti hak eder buyuruldu. Beyheki Yemek yedirerek veya başka iyilik ederek insanları sevindirmek de büyük sevaptır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki Darda kalana kolaylık gösterene, Allahü teâlâ da dünya ve ahirette kolaylık gösterir. Kim de bir müslümanın aybını örterse, Allahü teâlâ da dünya ve ahirette onun aybını örter. Kul, kardeşine yardım ettiği müddetçe, Allahü teâlâ da kendisine yardım eder. [Müslim] Duasının kabul olmasını ve kederinin giderilmesini isteyen, darda kalanı feraha kavuştursun! [İ. Ebiddünya] Allah katında amellerin en sevimlisi, bir müslümanı sevindirmek yahut bir sıkıntısını gidermek veya sabrını taşıran bir kederini ortadan kaldırmak yahut borcunu ödemektir. [Ebuşşeyh] Bir müslümana elbise veren, o elbiseden bir parça kalsa da, Allah’ın hıfzı emanında olur. [Hakim] Üzerek sevindirmek Sual Bir arkadaşın kalemini sakladım. Arkadaş, kaybettim diye epey aramış, çok üzülmüş. Fakat kalemini verince sevindi. Arkadaşları böyle sevindirmek sevap olur mu? CEVAP Birinin malını, parasını şaka olarak alıp saklamak caiz değildir. Böyle yapmakla o kimse üzülmüş olur. Başkasını üzmek ise haramdır. Hadika Diyelim ki; arkadaşa aldığınız kalemi vermekle on sevap yazılmışsa, onu üzdüğünüz için yüz günah yazılmıştır. Neticede kârda değil, zarardasınız. Sizin arkadaşa yaptığınız iyilik şuna benziyor Cemaatle nafile namaz kılmanın mekruh olduğunu bilen bazı kimseler, cemaatle nafile kılmayı adıyorlar. Sonra da cemaatle nafile kılıyorlar. Bu çok yanlıştır. Günah olan bir şey adansa da yapılmaz. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki Az bir haramdan kaçmak, 80 bin nafile hac sevabından efdaldir. [Deylemi] Bir hadis-i şerifte, Çok az bir günahtan kaçınmak, bütün cin ve insanların [nâfile] ibadetleri toplamından daha iyidir buyuruluyor. Her günah, Allahü teâlâya isyan olduğundan, büyüktür; fakat bazısı, bazısına göre küçük görünür. Bir küçük günahı yapmamak bütün cihanın nafile ibadetlerinden daha sevabdır, çünkü nafile ibadet yapmak farz değildir. Günahlardan kaçınmaksa farzdır. Rıyad-un-nasıhin Sual Ölmek üzere olan bir hristiyana su vermek caiz midir? CEVAP Evet. Susamış bir köpeğe bile su vermek çok sevaptır. İnsanları sevindirmek Sual Bir Müslümana iyilik etmek mi daha sevaptır, yoksa zikir ve benzeri ibadetlerle meşgul olmak mı? CEVAP İkisini de yapmaya çalışmalıdır. Bir mümini sevindirmek bir yıllık nafile ibadetten hayırlıdır buyuruluyor. Ubeydullah-i Ahrar hazretleri de, Zikir ve murakabe, bir Müslümana hizmet yapılamadığı zamanda olur. Birinin gönlünü alacak, onu sevindirecek bir hizmet, zikir ve murakabeden önce gelir buyururdu. Murakabe, nafile ibadet yapmak, Allahü teâlânın, her an, her şeyi gördüğünü, bildiğini düşünmektir. Demek ki insanlara yardım ve hizmet ederek onları sevindirmek daha sevaptır. Ne şekilde olursa olsun, dine uygun olarak insanları sevindirmek çok sevaptır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki En kıymetli amel, bir müminin sıkıntısını gidermek, borcunu ödemek veya karnını doyurmak suretiyle sevindirmektir. [Taberani] Sıkıntıya düşene, çaresize yardım edeni Allahü teâlâ sever. [İbni Neccar] Din kardeşinin bir işini yapmak için gidenin, her adımında 70 günahı affedilir ve 70 sevap verilir. O iş bitene kadar, böyle devam eder. İşi yapılınca, bütün günahları affedilir. O işi yaparken ölürse, sorgusuz sualsiz Cennete gider. [İbni Ebiddünya] Duam kabul olsun, sıkıntım gitsin diyen, darda kalanı ferahlandırsın! [İbni Ebiddünya] İyi haber getirmek Sual Sevdiğimiz kimseye sevdiğimizi, sevmediğimize de sevmediğimizi söylemek gerekir mi? CEVAP İyi şeyler bildirilir, kötü şeyler bildirilmez. İki hadis-i şerif meali Sevdiğinize sevdiğinizi söyleyin, nefret ettiğinizden de uzak durun. [Nevafi-ul-atıra] İyi kişi, iyi haber getirir. Kötü de kötü haber. [İ. Asakir] Sevgi ile ilgili bir hadis-i şerif meali de şöyledir Din kardeşini seven, ona sevdiğini bildirsin. [Buhari] Zalime yardım etmek Sual Birine iyilik ettinizse ondan kötülük bekleyin deniyor. Böyle bir şey olabilir mi? CEVAP İyilere iyilik etmek iyidir, onlardan zarar gelmez. Fakat kötülere iyilik edince onlardan zarar gelebilir. Kötülük eden zâlimdir. Zâlime yardım edince, ondan zarar göreceği hadis-i şerif ile bildiriliyor. Bir hadis-i şerif meali de şöyledir Kim bir zâlime yardım ederse, Allahü teâlâ o zâlimi ona musallat eder. [ İyilik etmeli Sual Teşekkür etmeyene, nanköre de iyilik etmek caiz midir? CEVAP Elbette, herkese iyilik etmek iyidir. İki hadis-i şerif meali Layık olana da, olmayana da iyilik et! İyilik ettiğin kimse, buna layıksa ne iyi. Layık değilse, sen iyilik edicilerden olursun. [İbni Neccar] İyilik zayi olmaz, kötülük unutulmaz, herkes ettiğini bulur. [Beyheki] Atalarımız da, İyilikten kötülük gelmez, İyilik eden iyilik bulur, İyilik et, denize at, balık bilmezse Hâlık bilir demişlerdir. Demek ki, iyilik balık için değil, Hâlık için, yani Allah rızası için yapılırsa zararı olmaz. Allah için ömründe bir kere olsun iyilik eden mahrum kalmaz. Bir Müslüman, bir İslam âliminin veya evliyanın ruhuna, ömründe bir kere, bir Fatiha okuyup hediye etse, o zat, bu iyiliğin altında kalmaz. Mutlaka o kimseye şefaat eder. İki hadis-i şerif meali Allahü teâlâ, zerre kadar hayır işleyeni rezil etmez. [İ. Adiy] Ömründe hiç hayır yapmayan bir Müslümanın, [başka Müslümanlara zarar vermesin diye] bir dikeni yoldan kaldırması, Allah indinde makbul görülerek Cennete gitmesine sebep oldu. [Ebu Davud] Bir hadis-i kudsi de şu mealdedir Ya Musa, ömründe bir kere îsâr edene, îsâr ahlakı ile bana kavuşana hesap sormaktan haya ederim. [Şir’a – şerh-i Hutab] Îsâr, muhtaç olduğu bir şeyi kendi kullanmayıp, muhtaç olana vermek, mümin kardeşlerinin işlerini bitirmek demektir. Kendi muhtaç olduğu malın hepsini, muhtaç olanlara verip, yokluğuna kendisi sabr etmektir. İyi huyların çok kıymetlisidir. Âyet-i kerimeler ile övülmüştür. Sual Allah indinde bir mümine yapılacak en kıymetli şey nedir? CEVAP Bir iyilik ederek, onu sevindirmektir. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki Farzlardan sonra en kıymetli amel, bir mümini sevindirmektir. [Taberani] En faziletli amel, bir müminin ayıbını örtmek, karnını doyurmak veya bir ihtiyacını karşılamak suretiyle onu sevindirmektir. [İsfehani] Bir mümini sevindiren, beni sevindirmiş olur. Beni sevindiren de, Allah indinde bir ahit almış olur. Allah’tan ahit alana da, ateş asla dokunmaz. [Ebu-ş-şeyh] Din kardeşini sevindirmek kadar, Allah katında kıymetli bir şey yoktur. [İ. Neccar] Bir Müslümanı sevindiren, kabrimde beni sevindirmiş olur. Beni sevindireni de Allahü teâlâ kıyamette sevindirir. [İ. Neccar] Allahü teâlâ, bir Müslümanın sıkıntısını giderip, onu sevindireni, kıyamette en sıkıntılı anlarda sıkıntılardan kurtarır. [Buhari] Müslüman, Müslümanın kardeşidir, onu üzmez, onu sıkıntıda bırakmaz. Kardeşinin sıkıntısını giderenin, Allahü teâlâ kıyamet sıkıntısını giderir. [Nesai] Her şeyin bir anahtarı vardır, Cennetin anahtarı da yoksulları sevmektir. [İbni Lal] Cennetteki sevinç sarayına, ancak çocukları sevindirenler girer. [İ. Adiy, İ. Neccar] Bir kimse, mümin kardeşini sevindirince, bir melek, bu kimseye hep dua eder. Ölüp kabre konunca, yanına gelip, “Beni tanıyor musun?” der. Ölü, “Hayır” deyince, “Ben, bir Müslümana verdiğin sevincim. Bugün seni sevindirmek için geldim. Kabirde yanındayım, kıyamette de, sana şefaat edip Cennetteki makamını göstereceğim” der. [İ. Ebi-d-dünya] Güçsüzlerin gücü Sual Sakat, engelli, düşkün ve güçsüzlere yardım eden rızka kavuşur mu? CEVAP Evet, kavuşur. Birkaç hadis-i şerif şöyledir Siz, güçsüzleriniz sayesinde rızka ve zafere kavuşuyorsunuz. [Müslim] Aranızdaki zayıflar sebebiyle yardıma ve rızka kavuşuyorsunuz. [Buharî] Allah bu ümmete, ancak zayıfların duaları, namazları ve ihlâsları sayesinde yardım ediyor. [Nesaî, Tirmizî] Nice [kıymetsiz ve hakir görülerek] kapılardan kovulan, pejmürde kılıklı kimseler vardır ki, [onlar Allah yanında çok kıymetlidir, şu şöyle olacak diye] yemin etseler, Allah [onlara ikram için, dediklerini yaratır] yeminlerini doğru çıkarır. [Müslim] Bazı âlimler bu hadis-i şerifi, “Güçsüz kimseler dua etse, Allah dualarını kabul eder” diye açıklamışlardır. Eden bulur Sual Etme bulma deniyor. Bu iyi şeyler için de geçerli mi? Yoksa sadece kötülük edenler için mi geçerlidir? CEVAP İyilik edenler için de geçerlidir. Mesela bir genç, bir ihtiyara yaşından dolayı hürmet ederse, Allahü teâlâ o gence uzun ömür verir, kendisine hizmet edecek gençler yaratır. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir Bir genç, bir ihtiyara yaşından dolayı hürmet ederse, o genç ihtiyarlayınca, Allahü teâlâ, ona hizmet edecek gençler yaratır. [Tirmizi] Ana babasına hizmet edenin ömrü, bereketli ve uzun olur. [İslâm Ahlâkı] Men hadime hudime. = Hizmet eden hizmet görür. Büyüklerimiz de, Müminlere hizmet eden muhtaç duruma düşünce, ona da hizmet eden çok olur buyuruyor. Demek ki, kötülük eden kötülük bulduğu gibi, iyilik eden de iyilik buluyor. Hizmet nimeti Sual Dedem, Hizmette lezzet olmamak olmaz diye çok eski bir şiir okurdu. Hizmet nedir? CEVAP Hizmet, insanlara maddî veya manevî yönden yardımcı olmak, onlara iyilik etmektir. Hizmet edenin Allah katında değeri diğerlerinden üstündür. Bir hadis-i şerif meali şöyledir İnsanların efendisi onlara hizmet edendir. [Ebu Nuaym] Bir toplumda en çok hizmet eden, en çok sevabı alır. Seferde ve savaşta hizmet, başka zamanlardakine göre daha kıymetlidir. İki hadis-i şerif meali şöyledir Seferdekilerin efendisi, onlara hizmet edendir. Hizmette önde olan kişiyi, o topluluk, şehit olma durumu hariç, hiçbir amelle geçemez. [Hâkim] Allah yolunda savaşanların en üstünü, savaşanlara hizmet edendir. Sonra da onlara haber getirendir. [Taberanî] Evlada hizmet, babaya hizmettir. Babaya hizmet, evlada hizmettir. Bir zatın sevdiklerine hizmet, o zata hizmet etmek olur. Resulullah, Eshabını [arkadaşlarını] çok severdi. Eshabından birine hizmet edeni görünce ona dua ederdi. Ramuz Bir büyük zatın talebelerine hizmet edilirse, o büyük zat da elbette çok sevinir. Muhtaçlara hizmet ve iyilik etmek daha çok sevab olur. Bir hadis-i şerif şöyledir Dul ve yoksullara hizmet eden, fi-sebilillah cihad eden gibidir. [Buharî] Hizmette, ana baba daha önemlidir. Bir hadis-i şerif şöyledir Ana babasına hizmet edenin ömrü, bereketli ve uzun olur. [İslâm Ahlâkı] Allah için hizmet edene, muhakkak hizmet edenler bulunur. Bir genç, bir ihtiyara yaşından dolayı hürmet ederse, o genç ihtiyarlayınca, Allahü teâlâ, ona hizmet edecek gençler yaratır hadis-i şerifi, Men hadime hudime=Hizmet eden hizmet görür hadis-i şerifine bir örnektir. Her ne şekilde olursa olsun, yardım ve hizmet çok sevabdır. İki hadis-i şerif Bir mümini sevindirene, maddî veya mânevî bir hacetini görene, Allahü teâlâ, Kıyamette ona hep hizmet edecek birini yaratır. [Taberanî] Allahü teâlânın farzlardan sonra en çok sevdiği iş, bir mümini sevindirmektir. [Taberanî] Şu üç şeyi yapan, tam mümindir Ailesine hizmet eden, fakirlerle oturup kalkan ve hizmetçisiyle birlikte yiyen. [Deylemî] Bir kimse, din kardeşinin bir işine yardım etse, Allahü teâlâ da onun işini kolaylaştırır. Bir kimse, bir Müslümanın sıkıntısını giderir, onu sevindirirse, kıyamette en sıkıntılı zamanlarında, Allahü teâlâ onu sıkıntıdan kurtarır. Bir Müslümanın ayıbını, kusurunu örtenin, ayıplarını, kabahatlerini de kıyamette Allahü teâlâ örter. [Buhari, Müslim] Bir kimse, din kardeşine yardım ettikçe, Allahü teâlâ da ona yardım eder. [Müslim] Allahü teâlânın, başkalarına da versin diye nimet verdiği kulları vardır. Onlar bu hizmeti yüksünürlerse, Allah o nimeti onlardan alır, başkasına verir. [Ramuz] Allahü teâlâ, başkalarına da versin diye, bazı kullarına çok nimet vermiştir. Bu nimetleri Allahü teâlânın kullarına dağıtırlarsa, nimetleri azalmaz. Bu nimetleri onlara ulaştırmazlarsa, Allah nimetlerini bunlardan alır, başkalarına verir. [Taberani] Maddî yönden iyilik etmek çok sevabsa da, manevî yönden iyilik etmek daha büyük sevabdır. Birinin hidayetine sebep olmak, ona Ehl-i sünneti öğretmek, doğru bir kitap vermek çok büyük sevabdır. Bir hadis-i şerif şöyledir Kim, hidayete [Ehl-i sünnete] davet ederse, o yola girenlerin bütün sevabları ona da yazılır. [Tirmizî] Mümine hizmet Sual İyi veya kötü kimseye yahut iyi olanla daha iyi olana hizmet etmek sevab bakımından farklı olur mu? CEVAP Elbette farklıdır. Mümbit toprağa ekilen tohumla, kıraç veya çorak toprağa ekilen tohumdan aynı ürün alınmaz. Dine hizmet edene hizmet edilirse daha çok sevab alınır. Men hademe hudime buyuruluyor. Hizmet edene, Allahü teâlâ başkalarını da hizmet ettirir. Hem dünyada hem âhirette karşılığı verilir. Müminlere hizmet eden, ihtiyaç sahibi olunca, ona da hizmet edenler çok olur. Dinimize hizmet edene bir bardak su verenin kabir azabı, ölüm acısı ve mahşer azabı görmeyeceği, Arş’ın altında gölgeleneceği din kitaplarında yazılıdır. Dine hizmet edene bir kalem, bir kitap veren cihad sevabı alır. Hele seyyidlere yani Resulullah efendimizin soyundan gelenlere hizmet etmek daha büyük sevabdır. Bir seyyide yol gösterdiği için Yahudi’nin parmağının azap görmediği kitaplarda yazılıdır. Seyyidler çok kıymetlidir. Günahkâr da olsalar onlara hizmeti büyük şeref bilmelidir. Seyyidlere hizmet eden son nefeste imanla ölür. İyilikten maraz doğar mı? Sual İyilikten maraz doğar diyorlar. İyilik ettiklerimden kötülük görüyorum. Kimseye iyilik etmemek mi gerekir? CEVAP İyilere iyilik etmek iyidir, onlardan zarar gelmez. Fakat kötülere iyilik edince onlardan zarar gelebilir. Kötülük etmek de zulümdür. Zâlime yardım edince, ondan zarar görülebilir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir Kim bir zâlime yardım ederse, Allahü teâlâ o zâlimi ona musallat eder. [İ. Asakir] İyiliğe layık olmayana iyilik etmek pişmanlık doğurur. İmam-ı Şâfiî hazretleri, Aşağı kimselere iyilik etmek düşmanlığa sebep olur buyurdu. Mizan Bazı kötülere iyilik edilirse düşman olabilir, dikkat etmek gerekir. Bir kimse, Hazret-i Ali’ye kötülük ediyor, o da, Ben ona hiç iyilik etmemiştim, o niye bana kötülük etti? buyuruyor. Buradan, kötülere iyilik edilirse, dikkat etmek gerektiği, onlardan bir zarar gelebileceği anlaşılmaktadır. İyilik edene iyilik et, kötülük edeni affet! hadis-i şerifi düsturumuz olmalıdır. Bir başka hadis-i şerifte de, Sizin en iyiniz, kendisinden hep iyilik beklenen ve kötülük etmeyeceğinden emin olunandır buyuruluyor. Tirmizî Başkaları kötülük etse de biz iyilik etmeliyiz. Maddî zararımız olsa da, biz iyilik ehli olmuş oluruz. Fedakâr olmak Sual Bize iyilik etmeyene, iyilik etmeye devam etmek enayilik olur deniyor. Mutlaka onlardan iyilik beklemek mi gerekiyor? CEVAP Makbul olan iyilik, karşılık beklemeden Allah rızası için yapılandır. Karşılık beklenirse alışveriş olur. İyilik et, at denize, balık bilmezse Hâlık bilir demişler. Yani Balık için değil, Allah rızası için yap! demektir. Güzel ahlak sahibi olan iyilik eder. Bir hadis-i şerif Güzel ahlak, gelmeyene gitmek, vermeyene vermek, zulmedeni affetmektir. [Hâkim] Enayilik olur sözü yanlıştır. İyilik etmekten geri kalmamalı. Asıl enayilik, iyilikten kaçmak ve böylece âhiretteki büyük nimetlerden mahrum kalmaktır. Dinimizin emrine uymalı, fedakâr olmalı, gelmeyen Müslümana gitmeli, kötülük edene iyilik etmeli, vermeyene vermeli. Bir hadis-i şerif Veren el, alan elden üstündür. [Buhârî] Hep veren el olmaya çalışmalı. İyi insan, sadece başkalarına sıkıntı vermeyen değil, başkalarından gelen sıkıntılara da katlanandır. İyi komşu da böyledir. Hakiki Müslüman, kendi rahatını, arkadaşının rahatı için terk eder, başkalarının enayi demesine aldırış etmez, hep fedakâr olur. Deniyor ki Taşlı yolda, yayan gelsin, / Hak yola baş koyan gelsin! / Rahatını düşünmeyen, / Tatlı cana kıyan gelsin!Menfaat karşılığında iyilik yapmak Sual Başkasının sevgisine kavuşmak ve onların kendisini övmelerine sebep olmak için, onlara iyilik yapmak, gösteriş yapmak mı olur? Cevap Başkalarının sevgisine ve övmelerine kavuşmak için, dünya işleri ile, onlara iyilik yapmak, riya yani gösteriş olur. İbadet ile olan riya bundan daha fenadır, kötüdür. Allahü teâlânın rızasını hiç düşünmeden yapılan riya ise, hepsinden daha fenadır, kötüdür. İbadet yaparak Allahü teâlâdan dünya menfaatlerini istemek, riya olmaz. Mesela yağmur duasına çıkmak, istihâre yapmak, böyledir. Ücret ile imamlık, hatiplik, muallimlik yapmak, sıkıntıdan, hastalıktan ve fakirlikten kurtulmak için ayet-i kerimeler okumak da, böyledir denildi. Bunlarda hem ibadet, hem de menfaat niyetleri bulunmaktadır. Ticaret maksadı ile hacca gitmek de böyledir. İbadet niyeti hiç bulunmazsa riya olurlar. İbadet niyeti çok olursa, sevap hasıl olur. İbadetlerini başkalarına göstermek, onlara öğretmek ve teşvik etmek niyeti ile olursa, yine riya olmaz ve çok sevap olur. Ramazan orucunu tutmakta riya olmaz. İnsanların geçimlerine yardımcı olmak Sual İnsanların terbiyesi ile meşgul olmak, nafakalarını temin etmekte yardımcı olmak da, sevap mıdır? Cevap Bu konuda, İmâm-ı Rabbânî hazretleri, Mektûbât kitabında, bir talebesine hitaben buyuruyor ki “Allahü teâlânın, bir kuluna, faydalı, güzel işler yapmayı, çok kimsenin ihtiyaçlarını sağlamasını nasip etmesi, çok kimsenin ona sığınması, bu kul için pek büyük bir nimettir! Allahü teâlâ, kullarına ıyâlim demiş, çok merhametli olduğu için, herkesin rızkını, nafakasını kendi üzerine almıştır. Allahü teâlâ, bu ıyâlinden, kullarından birkaçının rızıkları, nafakaları için ve bunların yetişmeleri, rahat yaşamaları için bir kulunu görevlendirirse, bu kuluna büyük ihsan etmiş olur. Bu büyük nimete kavuşup da, bunun için şükretmesini bilen kimse, çok talihli, pek bahtiyardır. Bunun kıymetini bilip, şükretmek, kendi sahibinin, Rabbinin ıyâline, kullarına hizmet etmeyi saadet ve şeref bilmek ve Rabbinin kullarını yetiştirmekle övünmek, akıl icabıdır.”Sual “Başkasını kendisine tercih etmek” güzel huylardandır deniyor. Bu tercih, ibadetler dâhil, her konuda geçerli midir? Cevap Bu konuda Eşbâhda deniyor ki “Başkasını kendine tercih etmek, isârdır ve güzel huylardandır. İsâr, muhtaç olduğu bir şeyi almayıp, muhtaç olan din kardeşine bırakmak, vermektir. İnsana lazım olan şeylerde isâr yapılır, ibadetlerde isâr yapılmaz. Mesela, taharetlenecek kadar suyu, setr-i avret edecek kadar örtüsü olan bir kimse, bunları kendisi kullanır. Bunları muhtaç olana vermez. Cemaatle namaz kılarken, birinci saftaki yerini başkasına vermez. Namaz vakti gelince abdestsiz kimsenin abdest suyunu başkasına îsâr etmesi, vermesi caiz değildir.”İnsanların iyisi, faydası çok olanıdır Sual İnsanların iyileri, insanlara ve bütün yaratılanlara karşı iyiliği çok olanlar mıdır? Cevap Konu ile alakalı olarak İmâm-ı Rabbânî hazretleri, bir talebesine hitaben yazdığı mektupta buyuruyor ki “Allahü teâlânın, bir kuluna, faydalı, güzel işler yapmayı, çok kimsenin ihtiyaçlarını sağlamasını nasib etmesi, çok kimsenin ona sığınması, bu kul için pek büyük bir nimettir! Allahü teâlâ, kullarına ıyâlim demiş, çok merhametli olduğu için, herkesin rızkını, nafakasını kendi üzerine almıştır. Allahü teâlâ, bu ıyâlinden birkaçının rızıkları, nafakaları için ve bunların yetişmeleri, rahat yaşamaları için bir kulunu görevlendirirse, bu kuluna büyük ihsan etmiş olur. Bu büyük nimete kavuşup da, bunun için şükretmesini bilen kimse, çok talihli, pek bahtiyardır. Bunun kıymetini bilip, şükretmek, kendi sahibinin, Rabbinin ıyâline hizmet etmeyi saadet ve şeref bilmek ve Rabbinin kullarını yetiştirmekle öğünmek, akıl icabıdır.”Mal, Allahü teâlânın verdiği bir nimettir. Dünya ve ahiret, mal ile intizam bulur, rahat olur. Hac, cihad sevabı mal ile kazanılır. Başkasına muhtaç olmaktan insanı koruyan maldır. Sadaka vermek, fakirlere yardım etmek, mescitler, mektepler, hastahaneler, çeşmeler, köprüler yaparak, insanlara hizmet mal ile olur. Dinimiz; İnsanların en iyisi, onlara faydası çok olanıdır yardım etmek için çalışıp para kazanmak, nafile ibadet etmekten daha çok sevaptır. Abdullah ibni Mes'ûd hazretlerinin haber verdiği hadîs-i şerifte; İki şeyden birine kavuşan insana gıpta etmek, buna imrenmek yerinde olur. Allahü teâlâ bir kimseye İslâm ilimlerini ihsan eder. Bu da, her hareketini, bilgisine uygun yapar. İkincisi, Allahü teâlâ, birine çok mal verir. Bu kimse de malını, Allahü teâlânın razı olduğu, beğendiği yerlere harceder karşılamak, fakirlere yardım etmek, fasıklara muhtaç olmamak, Müslümanlara hizmet etmek, İslâm ilimlerini yaymak ve bunları yapanlara yardım etmek için lazım olan parayı, malı kazanmak, çok sevaptır. Birbirlerine yardımcı olan insanlar arasında çekişme olmadığı kitaplarda yazılıdır. Peygamber efendimizin buyurduğu gibi Bir kimse, din kardeşine yardımcı oldukça, Allahü teâlâ da ona yardımcı olur.
Oluşturulma Tarihi Ocak 13, 2021 0252Dinimizde yardımlaşma ve dayanışmanın önemi büyüktür. Müslümanlar sık sık zekat ve sadaka vererek, maddi açıdan kötü durumda olan insanlara yardım eder. Kuran'ı Kerim'de yer alan birçok ayette bize elimizdekileri paylaşmamız gerektiği emredilir. 8. sınıfta okuyan öğrenciler için ''Paylaşma ve Yardımlaşma'' konusunu örnek ayetler ve hadislerle anlattık.''Komşusu açken tok yatan bizden değildir.'' hadisi paylaşma ve yardımlaşmanın ne kadar önemli olduğunu gösterir. Dayanışma ''maddi yardım'' ve ''manevi yardım'' olarak ikiye ayrılır. Birinin borcunu ödemek, yolda kalmış birine yardım etmek ve birilerine erzak hazırlamak maddi yardımlar arasında yer alır. Hastalara geçmiş olsun ziyaretinde bulunmak, yaşlılara yardım etmek ve yakınındaki insanlara Hakkı ve sabrı tavsiye etmek, her Müslümanın görevidir. Paylaşma ve Yardımlaşma 1- Paylaşma ve Yardımlaşma ile İlgili Hadisler - Hangi sadaka daha hayırlıdır? Malı Parası az olanın verdiği sadaka, sadakaların en hayırlısıdır. İslam dinin verilen zekatın ve sadakanın miktarı önemli değildir. Önemli olan yoksul ve muhtaç kişilerin yanında olmak ve paylaşmaktır. Bu nedenle, fakir olmasına rağmen diğeri insanlara yardım eden kişilerin verdikleri sadaka çok daha faziletlidir. Peygamberimizden aktarılan bu hadiste de bunun önemi vurgulanıyor. Günlük hayatta sıklıkla kullandığımız ''çok veren maldan, az veren candan'' atasözü de miktarın değil niyetin önemli olduğunu ifade eder. - Bir fakire yardım eden kimse, gündüzü oruç geceyi namazla geçiren kimse gibidir. Dinimizde ameller de ibadetler kadar önemli bir yer tutar. Bununla birlikte zekat, İslam'ın beş şartından biridir. Kuran'ı Kerim'de en çok namaz ve zekat ile ilgili ayetler vardır. İnsanlara mallarını biriktirmemeleri ve infak etmeleri öğütlenir. Çünkü Allah'a ve ahiret gününe iman eden herkes, insanın asıl yurdunun ebedi olarak kalacağı ahiret olduğunu bilir. Buhari'nin aktardığı bu hadiste fakir birine yardım etmek, oruç ve namaz ibadetleriyle bir tutulmuş. Hz. Muhammed hayatı boyunca mala ve paraya tamah etmemiş ve çok mütevazi bir yaşam sürdürmüştür. Savaş ganimetlerinden payına düşenleri de fakirlere dağıtarak ilk Müslümanlara örnek olmuştur. Biz de kendimizi Hz. Muhammed'i örnek almalı ve maddi açıdan durumu kötü olan insanlara yardım eli uzatmalıyız. 2- Paylaşma ve Yardımlaşma ile İlgili Ayetler Enfal Suresi - 73. Ayet - Arapça Okunuşu - - Vellezine keferu ba'duhum evliyau ba'd, illa tef'aluhu tekun fitnetun fil ardı ve fesadun kebir. - Türkçe Meali - Hakkı Gerçeği yalanlayanlar birbirlerinin dostudur. Siz de birbirinize yardım edip dost olmazsanız yeryüzünde büyük bir bozgun ve fitne çıkar. Allah'u Teala bu ayette Müslümanlara yardımlaşmaları gerektiğini aksi takdirde dünyada büyük bir bozgun çıkacağını bildirmiştir. Allah'ın ayetlerini inkar edenler, dünyada fitne fesat çıkarmak için birbirlerine yardım ederler. Kafirler, Hz. Muhammed'e ve sahabesine birçok tuzak kurup insanları İslam'dan uzaklaştırmaya çalışmıştır. Bir başka ayette mümin kulların iyilik ve takvada birbirleriyle yarışmaları emredilir. Ancak dayanışma içerisinde olarak kötülüklere karşı mücadele edebiliriz. Al-i İmran Suresi - 92. Ayet - Arapça Okunuşu - - Len tenalul birre hatta tunfiku mimma tuhibbun, ve ma tunfiku min şey'in fe innallahe bihi alim. - Türkçe Meali - Sevdiğiniz şeylerden başkalarına vermedikçe gerçek iyiliğe / dürüstlüğe erişemezsiniz. Neleri verip infak ettiğinizi Allah bilir. Mümin kullar sevdikleri şeylerden bol bol infak eder. Örneğin bir giysiye başkasının daha çok ihtiyacı varsa, giysi o kişiye verilmelidir. Al-i İmran Suresinin 92. ayetinde, sadece beğenmediğimiz ve gözden çıkardığımız şeyleri değil, sevdiğimiz şeyleri de paylaşmamız gerektiği bildirilir.
Sizler için hazırladığımız bu konuda Yüce Allah cc. Hazretlerinin Yüce kitabında Yardımlaşma ile ilgili ayetler arapça ve türkçe, islamda yardımlaşma ayetleri, yardımseverlik ile ilgili ayetler, ihtiyacı olanlara yardım etmek ile ilgili ayetler, zekat ve yardımlaşma ile ilgili ayetler, paylaşmak ile ilgili ayetler ve kuranda yardımlaşma ve dayanışma ile ilgili ayetler aramalarında sizlere yardımcı olacak ayetlerinin anlamlarını yazmaya çalıştık. Yüce Allah’ın emirlerini yerine getirmeye çalışan biz müslümanlar Yüce Kitapta bize emredilen şeyleri öğrenmeye çalışmalı ve hayatımızda uygulamaya özen göstermeliyiz. Aşağıda yardımlaşma, ihtiyacı olanlara yardım etmek ile ilgili ayetlerin mealleri yazılmıştır. Eksik ve hata yapmak insanların özelliğidir. Hata ve kusurumuz olursa Rabbim teala hazretleri bizleri bağışlasın.. Amin. Konumuzu beğeneceğinizi ve faydalanacağınızı umuyoruz. / Türkiye’nin en geniş Güzel sözler, ayetler, hadisler ve atasözleri platformu Yardımlaşma ile ilgili ayetler Arapça ve Türkçe meali يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَا تُحِلُّوا شَعَٓائِرَ اللّٰهِ وَلَا الشَّهْرَ الْحَرَامَ وَلَا الْهَدْيَ وَلَا الْقَلَٓائِدَ وَلَٓا آٰمّ۪ينَ الْبَيْتَ الْحَرَامَ يَبْتَغُونَ فَضْلاً مِنْ رَبِّهِمْ وَرِضْوَاناًۜ وَاِذَا حَلَلْتُمْ فَاصْطَادُواۜ وَلَا يَجْرِمَنَّكُمْ شَنَاٰنُ قَوْمٍ اَنْ صَدُّوكُمْ عَنِ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اَنْ تَعْتَدُواۢ وَتَعَاوَنُوا عَلَى الْبِرِّ وَالتَّقْوٰىۖ وَلَا تَعَاوَنُوا عَلَى الْاِثْمِ وَالْعُدْوَانِۖ وَاتَّقُوا اللّٰهَۜ اِنَّ اللّٰهَ شَد۪يدُ الْعِقَابِ Maide suresi 2. Ayet mealinde Yüce Rabbimiz şöyle buyurmuştur; İyilik ve Allah’ın yasaklarından sakınma üzerinde yardımlaşın, günah ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayın. Allah’tan korkun; çünkü Allah’ın cezası çetindir. Hucurat Suresi 10. Ayette Yüce Rabbimiz mealen şöyle buyuruyor; Şüphesiz müminler birbiri ile kardeştirler; öyle ise dargın olan kardeşlerinizin arasını düzeltin; Allah’tan sakının ki size acısın. Zariyat Suresi 19. Ayette Yüce Rabbimiz mealen şöyle buyuruyor; Onların mallarında dilencinin ve iffetinden dolayı durumunu açıklamayan yoksulun bir hakkı vardır. — İhtiyacı olduğu halde iffetinden dolayı kimseden istemeyenlerin de sahip olduğumuz mallarda hakları olduğu açıkça belirtilmiştir. اَلَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَۙ Bakara suresi 3. Ayet mealinde Yüce Rabbimiz şöyle buyurmuştur; O kimseler ki, gayba inanırlar, namazı gereği gibi kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan infak ederler. başkalarına verir ve yedirirler Kuran’da yardım ile ilgili ayetler Allahım! Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. Fâtiha Suresi 5. Ayet وَاسْتَع۪ينُوا بِالصَّبْرِ وَالصَّلٰوةِۜ وَاِنَّهَا لَكَب۪يرَةٌ اِلَّا عَلَى الْخَاشِع۪ينَۙ Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphesiz namaz, Allah’a derinden saygı duyanlardan başkasına ağır gelir. Bakara Suresi 45. Ayet Öyle bir günden sakının ki o gün hiç kimse bir başkası adına bir şey ödeyemez. Hiçbir kimseden herhangi bir şefaat kabul olunmaz, fidye alınmaz. Onlara yardım da edilmez. Bakara Suresi 48. Ayet Ama siz, birbirinizi öldüren, içinizden bir kesime karşı kötülük ve zulümde yardımlaşarak; size haram olduğu halde onları yurtlarından çıkaran, size esir olarak geldiklerinde ise, fidye verip kendilerini kurtaran kimselersiniz. Yoksa siz Kitab’ın Tevrat’ın bir kısmına inanıp, bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Artık sizden bunu yapanın cezası, dünya hayatında rezil olmaktan başka bir şey değildir. Kıyamet gününde ise onlar azabın en şiddetlisine uğratılırlar. Çünkü Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir. Bakara Suresi 85. Ayet Onlar, ahireti verip dünya hayatını satın alan kimselerdir. Artık bunlardan azap hiç hafifletilmez. Onlara yardım da edilmez. Bakara Suresi 86. Ayet Kendilerine ellerindekini Tevrat’ı tasdik eden bir kitap Kur’an gelince onu inkar ettiler. Oysa, daha önce bu kitabı getirecek peygamber ile inkarcılara Arap müşriklerine karşı yardım istiyorlardı. Tevrat’tan tanıyıp bildikleri bu peygamber kendilerine gelince ise onu inkar ettiler. Allah’ın lâneti inkarcıların üzerine olsun. Bakara Suresi 89. Ayet اَلَمْ تَعْلَمْ اَنَّ اللّٰهَ لَهُ مُلْكُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ وَمَا لَكُمْ مِنْ دُونِ اللّٰهِ مِنْ وَلِيٍّ وَلَا نَص۪يرٍ Bilmez misin ki, göklerin ve yerin hükümranlığı Allah’ındır. Sizin için Allah’tan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı vardır. Bakara Suresi 107. Ayet Sen dinlerine uymadıkça, ne Yahudiler ve ne de Hıristiyanlar asla senden razı olmazlar. De ki “Allah’ın yolu asıl doğru yoldur.” Sana gelen ilimden sonra, eğer onların arzu ve keyiflerine uyacak olursan, bilmiş ol ki, Allah’tan sana ne bir dost, ne bir yardımcı vardır. Bakara Suresi 120. Ayet Kimsenin kimse namına bir şey ödemeyeceği, hiç kimseden fidye alınmayacağı, kimseye şefaatin aracılığın yarar sağlamayacağı ve hiç kimsenin hiçbir taraftan yardım göremeyeceği günden sakının. Bakara Suresi 123. Ayet Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki Allah sabredenlerle beraberdir. Bakara Suresi 153. Ayet Yardımlaşma ile ilgili ayetler Yardımlaşma ile ilgili ayetler konumuzdan sonra sitemizde mevcut yardımlaşma ile ilgili konularımıza aşağıdaki linklerden kolaylıkla ulaşabilirsiniz… Yardımlaşma ile ilgili hadisler Yardım ile ilgili sözler Yardımlaşma ile ilgili anlamlı sözler Yardımlaşma ile ilgili atasözleri Yardımlaşma ile ilgili deyimler ve anlamları
fakire yardım ile ilgili ayetler